Hesna ise Arami dilinde Horasan anlamına gelmektedir. Hilmi Göktürk’ün ulaşamadığı bir köy ise anlattığımız Malatya ilinin Yazıhan İlçesine bağlı Hasan Badırık (yeni adı ile Fethiye) Köyü’dür. Türkmen oymaklarının göç yolları üzerinde Badrık adının yaşaması konumuzun aydınlanması açısından bir şanstır. Bilindiği gibi Sarıkız ve Kaz ile ilgili söylencelerini canlı yaşatıcıları, Tahtacılar içerisinde İsalı, Eseli, Eselü denilen bir gruptur. Başkurt Türkmenlerinin bir kolu da yukarıda yazdığımız gibi “Usa Yolu”dur. Badrık adı ile Usa Yolu yanyana aynı oymak içinde anılmaktadır. Anadolu’da her iki oymak da Sarıkız efsanesini, Kaz motifini çeşitli şekillerde yaşatmaktadırlar. Ayrıca Baş Kurdistan’da yaşayan Askar adı Malatya Fethiye / Hasan Badırıklılar’ca da yaşatılmaktadır. Başkurt köylerinden birinin adı da Askar’dır. Hasan Badırık’la ilgili bu kısa bilgileri verdikten sonra gelelim bu köydeki Sarıkız ve Kazı Gölü’ne… Kaynak kişilere göre : Köyün güneyinde 70-80 metrekarelik bir alanda gölcük oluşturan bir su kaynağı vardır. Bu su kaynağı tabandan kaynayarak çıkar. Suyu soğuk ve tatlıdır. Su yaz kış 13 derecedir. Suyun etrafında gölcük oluşmaktadır. Kaynağın üst tarafında bir taş yığını vardır. Köylüler -özellikle genç kızlar- çeşitli dileklerle buraya adak adarlar. Yaşlılar -örnek vermek gerekirse: Süleyman Çağlar, Şah Hüseyin Dede, Sabriye Çağlar, Zeynep Olgun gibi kişiler, değişik zamanlarda burayı kutsal bir mekan olarak düşlerinde görmüşlerdir. 1994 yılında 80 yaşında vefat eden Süleyman Çağlar düşünde bir grup eren görür. Bu erenler grubu anlattığımız gölün başına toplanmışlardır. Gölün adı Kazıgölü’dür. Kazıgölü’nün yanında düş sahibi durmaktadır. Grubun başında yaşlı ve sakallı biri vardır. Düş sahibi erenlere “Yolculuk nereye?” diye sorar. Erenlerden birisi “Burası arş-ı âlâya açılan bir kapıdır. Biz buradan yüce Tanrı’ya ricacı gidiyoruz. Bizden dilenen dilekleri Tanrı’ya ileteceğiz.” der. Düş sahibinin eşi bu düşü görmeden evvel sürekli kız çocuğu doğurur. Düş sahibi yedi kızdan sonra bir de oğlan çocuğunun özlemi içindedir. Düş sahibi erenlere düşünde “Benim için de rica edin, eşim bir oğlan çocuğu doğursun.” der. Erenler gölün üstünden açılan bir kapıdan göğe yükselirler. Bu düşün ardından düş sahibinin eşi bir oğlan çocuğu doğurur. O oğlan çocuğu kaynak kişi Hamza Çağlar’dır. İlginç bir diğer düş ise, Çörmeğe Köyü’nden biçare, perişan, derviş özellikleri gösteren Şah Hüseyin Dede’nin (Zeynel Abidin Evladı) düşüdür. Şah Hüseyin Dede, düşünde Kazgölü’nün başında bir grup eren görür. Erenlerin başında bir genç erkek vardır. Çocuğun adını sorar. Çocuk “Ben Süleyman Çavuş’un torunu Ahmet’im ve grubun lideriyim. Cenab-ı Allah’a ricacı gidiyoruz.” der. Kazıgölü’nün başından açılacak kapıdan Allah’a gideceklerini anlatır. Düş biter. Dede bir süre sonra Hasan Badırık’a gelir. Yeni doğmuş olan çocuğun elini öper ve “Sen benim pirimsin” der. Çocuk düşünde, o erenler grubunun başındadır ve bir devenin yularını tutmuş gitmektedir. Çocuk dedenin düşünde 18 yaşındadır. Gerçekten bu çocuk (Ahmet Çağlar) 18 yaşına geldiğinde bir su kuyusunda çalışırken gaz zehirlenmesinden ölür. Düş de , düşü anlatan dede de köylülerin belleğinde yaşamaktadır. Köyde benzeri düşler sık sık görülmekte imiş. Düşlerdeki erenlerin davranışları ile transa girmiş Şamanlar’ın davranışları arasında tıpatıp benzerlikler görülmektedir. Bu Kazıgölü’nün suladığı tarlalardan birinin adı da Sarıkız Tarlasıdır. Kaz ve Sarıkız motifi burada tekrar yan yana gelmektedir. Kazıgölü’nün üzerinde ziyaret edilen bir taş yığını vardır. Köraha mevkiinde ziyaret edilen (şimdiki cemevinin bulunduğu) yerde bir karaçalı vardır. Buraya Nur Ali Baba Ziyareti denir. Çocuğu doğup da onun ölmemesini isteyen kadınlar, doğacak çocuklarını Nur Ali Baba’ya satarlar. Kazıgölü ile Nurali arasında bir bağ kurarlar. Kadınlar başlarına beyaz bir tülbent bağlarlar. Nur Ali Baba’ya giderler. Çocuğunun yaşaması için ılıngaç(beşik) yapar. Çöpten bir bebeği ılıngaça yatırır ve ziyarete gelirler. Çalının etrafında üç kez boynuna ip bağlı anne adayı döndürülür. Döndürülürken “Ben bu kadını satıyorum, alan var mı?” denir. Genellikle orada bulunan erkek çocuklarından birine satarlar. Bu hamile kadını en yüksek değeri veren çocuk almış olur. Çalı ziyaret edilir. Dilek dilenir. Genellikle horoz veya davar kurban edilir. Mumlar yakılır ve adak biter. Genellikle bu dua ve dileğin ardından doğan çocuklar yaşar ve uzun ömürlü olurlar. Bunların adını genellikle erkekse Nur Ali, kız ise Nurgül koyarlar. Nur Ali’nin Kazıgölü ile ilgisi de böyle… Anadolu’nun her yerinde yaşayan Sarıkız ve Kazgölü motifi Hasan Badrık’ta da bu şekilde yaşatılmaktadır. Sarıkız, değişik Türkmen oymaklarından oluşan Alevi inançlı Fethiye’de dünya durdukça yaşayacaktır. Ali AKSÜT | Bu haber 9016 defa okunmuştur.
|
Fotoğraf Makinesi Kampanyası ( 2008-2012-2015 )
Fotoğraf Makine Kampanyası -2021 |