FETHİYE BÖLGESİNDEKİ İNANÇ/TAKSİM SOSYAL TESİSLER-YAPILAR
1.SEYYİD ALİ SULTAN (Diğer adı KIZILDELİ)
Seyyid; Hz.Muhammed’in soyuna dayananlara verilen bir isimdir. Gezici çelebi kişiliğide yansıtır. Ali; Ulu, büyük yüce anlamındadır. Sultan; bir ünvandır. İsmin başına veya sonuna eklenir. Önemli, yükseltme, özel, değerli, yüce gibi anlamlara gelir. Seyyid Ali Sultan, Horasan ( Hor-Hasan) erenlerinden hasan Hüseyin ATA’nın oğludur. Lakabı Hızır Lala (bir rivayete göre) asıl adı İbrahimdir. 1310-1402 tarihleri arasında yaşamıştır. Pirleri kırcalardır. Üç kardeşten biridir. Kardeşleri Elmalı ve Bursaya yerleşmişlerdir. Horasan ülkesinin ‘’HOY’’ beldesindendir. Hacı-Bektaşı Veli (1209-1271), Mevlana ,Ahmet Yesevi (…-1166) gibi önderlerden feyz almıştır. Özellikle Hacı Bektaşi Veli’nin ‘’YOL’’ oğludur.
Faaliyetleri: Türk ve Alevi Bektaşi kültürünü anadolu ve balkanlarda doğru öğretiyi sağlayan öncü kişilerdendir. Seyyid Ali Sultan; bilge ve çelebi kişiliği yanında, Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun cephe kumandanlığında da ( milis) bulunmuş, Rumelinin, Bosna, Arnavutluk, Makedonya, fethinde başarılı hizmetleri olmuştur.
Horasandan - URUM iline kadar ahi erenler rüzgarını, Hacı Bektaş-ı Veli öğretisi ile yürütmüştür. Çağdaş Alevi öğretisini ve kültürünü kendi süreci içerisinde Anadolu ve Balkanlarda yaygınlaştıran Anadolu Bektaşilerin, önemli pirlerinden biridir. Sivas-Yıldızeli, Edirne-Uzunköprü, Malatya-Fethiye, Amasya, Eskişehir ve Kütahya, Seyyid Ali Sultan’ın yoğun çalıştığı bölgelerdir. Atalarımız bu şerefli kültür mirasını dahada geliştirerek günümüze aktarmışlardır. Yeniçeri ocağının bektaşi dergahına bağlanması bu dönemde olmuştur. Osman beyin eşi Bala hatun (Malhun Hatun) Alevi Bektaşi olan Şeyh Edebali’nin kızıdır. Oğlu Orhan Bey’dir. Orhan bey, Alevilere yakınlık duymaktadır. Süleyman paşa, Orhan Bey’in oğludur. Süleyman paşa; 1354 yılında Rumeli Fetih ordusunu Gelibolu’da kurdu. Ordunun adı KARESİ-GAZİLERİ’dir, Savaşçı yenilmez anlamındadır. Cephe komutanlarından bazıları Emir Sultan, Abdel Samed, Evrenos Bey, Seyyid Ali Sultan, İlbey, Fazıl Bey, Cendereli Kara Halil, Rüstem Gazi gibi Alevi beylerdir. Bu ordunun, Batı Trakya ve Rumeli’nde önemli fetihler gerçekleştirdiği kayıtlıdır. Osmanlı’nın Doğu Avrupada’ki başarısı bu ordu ile sağlanmıştır. Bayraktarı Emir Sultan’dır ( Türbesi Bursada’dır). Yıldırım Beyazıt Han, Seyyid Ali Sultan’ı başarılarından dolayı üstün hizmet ödülü ile himaye etmiştir.
Balım Sultanın babası Mürsel Balı ile birlikte DİMETOKA’da ( Şimdiki Yunanistan sınırları içinde Batı Trakya’da) Tanrı Dağları üzerine dergahını kurmuştur.1385 yılında bu bölgede Meşihate (yaşlı-ikamet) geçmiş ve dergahın ilk postnişidi olmuştur. Dergahı cennet misalidir. Yöre halkı Seyyid Ali Sultan ve dergahına bu tarihten itibaren KIZILDELİ adını kullanmışlardır. Dergahın yanından coşkulu deli akan ( yağışlarda sürüklenen kırmızı toprak, sel) kızıl rengindeki nehirden almıştır, yani deli akan kızıl nehir bölgesinde oturan anlamındadır. Çünkü o bölgede, coşkulu akan kırmızı toprakları sürükleyen nehirle özdeşleşmiştir. Bir rivayete göre de, odunu biten ateşe kolunu koyarak aşın pişmesini sağlamasıdır. Bulgaristan-Kırcaali bölgesinde de kısa bir süre kaldığı bilinmektedir. Dimetoka dergahından, Hacı Bektaş-ı Veli dergahına atanan Kızıldeli, bu dergahın ikinci postnişi olarak görev yapmıştır.
TÜRBESİ/NAAŞI/DÜŞEK: Naaşı, Malatya/Fethiye mahallesi Kızıldeli (Tenci) mevkiindedir.. Bir rivayete göre de DİMETOKA’da hakka yürümüştür. (Erenler için öldü denmez, HAKK’a yürüdü denir). Ayrıca Düşek ve kabrinin birçok yerde geçiyor olmasının sakıncası yoktur. Anlam itibariyle maneviyat önemlidir, Alevilerce sevilme, saygı duyulma ve benimsenmesinin bir sonucu olarak, düşek düşüncesi vardır.Önemli olan halkın sevmesi inanmasıdır ve kabulüdür. KIZILDELİ TENCİ dedir. KIZILDELİ Mezrasındada Kızıldeli evlatları bulunur. Kızıldeli ye ait Tarihi Dedelik belgesinin olduğu bilinmektedir.
Akdenizi seyredelim yalıdan
Tanrı Dağı (Rodop Dağları) kürbünden, Gelibolu’dan
Otman Baba üstü Kızıldeli’den
Salın bizi erenlere gidelim
Kızıldeli erenlerin yolu ya
Oradan uğradı Gelibolu’ya
Erenler Serveri Bektaş Veliye
Salın bizi erenlere gidelim
Hü Dost Aşıklar Der sana beli
E ya sadık gerçek veli
Kırcaalide Kızıldeli
Yazbahar eyyam-ı cennetin kanı
Bahçesi bağları seyit alinin
Öter bülbülleri ab-ı revanı
Özgedir dağları kızıldelinin
Edirne Karaağaç daki görevim esnasında, Dimetoka daki çeşmesini ve yıkık evini gördüm.
NUR ALİ BABA
1900’lü yıllarda Ali adında bir Fethiyeli Aspuzu’ya (Malatya) çalışmaya gider. Eşinden başka kimsesi yoktur. Aylar yıllar geçer gelmez. Eşi, Ali’yi uğurladığı yer olan Eski İpek Yolu üzerindeki KÖR AKA gediğini unutmaz. Buradan gelene gidene eşini Ali’yi sorar. Yıllar sonra Ali, hasta bitkin olarak döner. Fazla yaşamaz, ölür. Naaşını, eşinin uzun süre beklediği gedikteki KÖR AKA bölgesinde’ki kayanın dibine, yani eşinin Ali’yi beklediği yere defnederler.
Ali, Fethiyeliler’ce sevilen nur yüzlü bir adamdır.Çocukları yoktur. Olay acıklıdır, bu durum Fethiyelileri etkilemiştir. Mezarı belirgin hale getirilmiş ve yanına ağaç dikilmiştir. Artık saygı ve dilek yeridir. Temiz insan, düzgün insan, nur yüzlü insan, NUR ALİ BABA’DIR. Kanaatimce Ahmet Can ( ehmetcenli) kabilesindendir.
Not: Yukarıdaki bilgiler bir yerde kayıtlı değildir, Fethiyeli Aksakallılarımız’dan edindiğim bilgilerin, teyid edilerek toparlanmasıdır.
FETHİYELİLERİN ALEVİLİK ANLAYIŞI VE BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ
BABA DAMI : Alevilerin ibadet yeridir. Büyüklerin, babaların, dedelerin evidir. Pir evide denir. Şimdiki cem evi paralelindedir. Duaların okunduğu, semahların yapıldığı, Tanrı yolunda Tanrıyla buluştukları, özel kutsal bir mekandır. Dört büyük direk üstüne inşa edilmiş, geniş bir mekandır/avludur.ATATÜRK hayranı ATATÜRK CUMHURİYETİ SİSTEMİNİ benimsemişlerdir. Tarihinde HAİN çıkmamıştır. GERİCİ ve BÖLÜCÜ değildirler.
Baba Damı, güzel bir tanımlamadır.
Nereden Baksan güzel
Nereden Baksa güzel
Fethiyeliler kendi aralarında inançda dört gruba ayırırlar. Bunlar alfabetik sıraya göre;
Ahmetcenliler (Ahmetcan)
Karabuşlular ( Kara Poşulu)
Pirililer
Şığhhasanlılardır. (Şığh Hasan)
Cem görülmelerinde rekabet gelişmeye yöneliktir. Köyün bir kısmının boşaltılmasıdır, emniyetidir. Erkete (Gözcü), Datça ve Küçük Tepe’ye çıkarılır. Zira o tarihlerde Aleviler üzerinde inanç ve ibadetlerini özgürce yapmaları hususunda baskı ve zulüm vardır. Dedeler içinde kendilerini diğerinden üstün olmak, bilgili olmak için geliştirmelerine vesile olur. Tatlı rekabettir. Fethiyeli; semah ederek yaradanla bütünleşir duazimam okur dilekde bulunurlar. ALLAH_MUHAMMED_YA ALİ der. Anlamı gökyüzü olan ,. Güneşin yeri, doğduğu yer anlamına gelen HORASAN’ı bilir. Aralarında inanç farklılığı yoktur.
Ayrıca dört kabile, dört dede demektir. Aynı paralelde diğer cem görevlilerinin dolayısı ile katılanların ve köyün tamamına edep erkan kültürünün verilmesidir. Aleviliğin üç özelliği vardır. Bunlar; SÖZ, SAZ, SEMAH’dır.Tanrı ya yalvarılır , dileklerde bulunulur. Duazimam okunur. Doğruluk , saygı ve vatanını milletini sevme öğretilir. İnançlı olmanın faydaları anlatılır.
Aleviler; 2 oğlan 3 kızım var demezler, 5 çocuğum var der.
Eşitlik ve Adalet Hoşgörü burada gizlidir.
Musahiplik (kardeşlik) arkadaşlık, yardımlaşma, sorumluluk sistemidir. Yani kimse yalnız değildir. Alevilikte İnsan-i Kamil mertebesine ulaşmış kişiye ‘’EREN’’ denir.
Alevilik; bir insanlık mirasıdır.
Alevilikde yük; ehil olanlara verilir.
Alevilik; ALLAH-MUHAMMED-ALİ üçlemesinin EHL-İ BEYT ve oniki imamları önemseyen anlayıştır. Dedeye pirimde denir. Katılımcılara ise Talip denir.
Aleviler; tesbih sayısında Hikmet, Murat aramazlar. Akıl ve bilimden yanadırlar.
Aleviler’in kıblesi insandır.İnsanlığa faydalı faaliyetlere önem verirler. Özellikle Eğitim önem lidir.
Ali bizim şahımız
Kabe kıblegahımız
Mihraçdaki Muhammed
O bizim padişahımız derler. Yani ŞAH Şahı Merdan HZ: ALİ dir.
Fethiyeli, Alevi-Bektaşiler; Seyyid Ali Sultan’a, büyük saygı duyarlar. Aşure, lokma kültürü benimsenmiş olup, YUĞ töreninden beri geliştirerek devam ettirmişlerdir. Atalarının Şamanizm inancında değer verdikleri yıldız, Güneş Turna semah gibi değerlere bağlıdırlar.
Fethiyeliler; iki arslanı çok sevmişlerdir. Biri ALLAH’ın ARSLANI Hz.ALİ, diğeri ASYA NIN ASLANI GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK dir.
Emperyalist milletlere diz çökmeyen tek Türk; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’dür.
Fethiyeliler; Birbirlerinin yasına, ölüsüne ayrım yapmazlar, giderler. Edep erkan sahibi işini, aşını, eşini bilen, TÜRKMEN kültürüne sahiptir. Atalarının yüce mirasını, Avrupa’da/Anadolu’da şerefli omuzlarında yükseltmişlerdir. Fethiyeliler; inanıyorumki, inmez omuzlarında, dinmez yüreğinde, bu yüce Bektaşi kültürünü yüceltecek ve sonraki nesillere bu şerefli mirası devredeceklerdir.
Lokmaları dua ile başlar, dua ile biter. Bereket anlayışı aşurelerine yansır. ‘’Yoktur elimde tartı ile terazi, herkes odlumu hakkına razı’’ diyen NAKIP (adaletli dağıtıcı) parolasını devam ettirirler.
Fethiyeli; çağdaş ve iyi vatandaştır.
Fethiyeli; alçak gönüllü ve misafirperverdir.
Fethiyeli; Hacı Bektaş-ı Veli kültürüyle yoğrulmuştur.
Fethiyeli; Atatürk Cumhuriyeti’nin aşığıdır, bu sistemi benimser.
Fethiyeli; düzgün insandır, çocuklara ve kadınları baştacı eder.
Fethiyeli; çalışkan ve yiğittir.
Fethiyeli; kin tutmaz, barışçıdır.
Fethiyeli; beden ve ruh sağlığına önem verir.
Fethiyeli; mazlumun yanında zalimin karşısındadır.
Fethiyeli; Aleviliğin Avrupada’ki SERÇEŞMESİDİR. GÜRUHU NACİ’DİR.
Kısacası Fethiyeli; yurtsever, yenilikçi, laik, bilge, cömert, yardımsever, çelebi kişiliğe sahip saygılı, özü asildir. İyilikler taşır, aklın yolunu seçen bilimden yana DÜZGÜN İNSANDIR.
Alçak gönüllü ve kardeşlik duyguları ile bezenmiştir. Atatürk milliyetçisidir.
FETHİYE CAMİİ (Hasan-ı Basri Camii)
1565 – 70 ’li yıllarda Yavuz Sultan Selim’in seferlerinde mola verdiği ve askerleri ile dualanmak ibadet etmek için yapılmıştır. Diğer bir yapılış maksadı ise bölge halkını asimile etmektir.
Normalde bu cami ile büyük göl arasında kral sarayı vardır. Göl çamur ve ağaçlarla tutulmuştur. Göl 1960’lı yıllarda betona çevrilmiştir. İpek yolu üzerinde olması dolayısı ile sefere çıkan zabitler, padişahlar bu sarayda mola verir dinlenirler. Zengin tüccarlarda bundan yararlanırlar. Dış etkilerden korunmak için saraydan camiye bir tünel mevcuttur. (Şimdiki Cüre Yusuf ve Ototun Cumali evlerinin arkasındadır. Yusuf ÇAĞLAR ve Cumali MERCANOĞLU.
BÜYÜK GÖL; 1960 lı yıllarda Dmokrat parti ve Adalet partisinin çekişmesinde taraf kazanmak için köye verilen çimentolarla yapılmıştır. Bu dönemde Karabit usta ve çevresinin büyük emeği vardır. Çeşme ve beton arık hayvan sulama ve buğday yıkama havuzları ayrıca beton arıklar bu dönemde yapılmıştır.