AKTÜEL TARİHÇE EBRULİ ALMANYA ANTALYA DÜĞÜNLER OKUL DUYURU BAŞSAĞLIĞI ÖZEL HABER
Tarih 10 Nisan 2013, 00:46 Editör: Editör Aliseydi SEVİM

Ne kadar dünya kokuyorsun Yunus”

Ne kadar dünya kokuyorsun Yunus”

 

O kadar “dünya” kokuyoruz ki… Uhreviyata ulviyete dair gönlümüzdeki

tarım talan edilmiş. Toz Duman ardından kalan islenmiş, harap

edilmiş sevgi kırıntıları tek hazinemize dönüşmüş. Bu insan, hayat

ve yaşamla ilişkilerimizin her haline ve anına kadar sirayet etmiş.

Kadim değerlerimizden evlilik kumrunun tesisi için olduğu gibi devamı

içinde dahi bu koku iliklerimize kadar çekmiş. İlişkilerimizin, hayatla,

insanla olan temasının zemini ve cevherini bu kırık dökük elde kalanlar

oluşturur olmuş.

 

Kız istersin, şahsiyeti soranın sayısı azdır… Durumu nedir, ne iş yapar?

Vb. dağarcığından sorular sıralanır. Çiftlerin maddi durumun değişmesi

aşağıya ise ayrılıklar ve aile parçalanmalarına, yükselmesi ise şahsiyetin

aile içinde metaya dönüştürülerek maksimum yarar hesabı evrilir.

Aile reisleri olduğu gibi, bu ziraatın ürünleri olan çocuklar, dolaysıyla

sosyal yapıda evrilir bu yönde. Övünç, itibar ve zenginlik meselesi

masivaya aittir. Pazarın geçer akçesi dünya olunca, yenilip içilen,

giyilip kullanılan, alınıp sahip olunan ve tüketilen ile suretimizin

parlaklığı “süsümüz, zenginlimiz” olur.

 

Revaçta olan fiyaka kesesi doluluk, sureti düzgünlüktür. İşte

bundandır “buram buram dünya kokuşumuz!..”

***

Yunus’un Koca Yunus, Yunus Emre olmadan Hacı Bektaş’ın dergahına

buğday almak için gider. Nezaket icabı ve kendisinin tek ikram edeceği

şey olan bir tayda alıç götürür.

 

Karahüyük’e varınca Hacı Bektaşı Veli’nin huzuruna çıkıp armağanını

sunup “…ümiddir ki şu yemişi kabul edip karşılığında buğday veresiniz,

aşkınıza kifâf edelim” der.

 

Hacı Bektaş öyle olsun der. Yûnus birkaç gün orada eğlenir, gidecek

olunca Hacı Bektaş’a haber verirler o da “sorun bakalım ne ister,

buğday mı nefes mi verelim” der.

 

Yûnus “ben nefesi neyleyeyim, bana buğday gerek “der. Bunun

üzerine Hünkâr “varın Yûnus’a söyleyin, alıcının bir tanesi için iki

nefes verelim” buyurur. Yûnus dedi ki: “Ehil ayâlim var, nefes karın

doyurmaz, lûtf ederlerse buğday versinler, kifâf edelim”. Bu sözü

Hünkâr’a arz ettiler, bu defa “Varın söyleyin, alıcının her çekirdeği

başına on nefes verelim” der. Yûnus bunu da kabul etmez. Buğdayları

öküzüne yükleyip yola koyulur.

 

Yolda şöyle düşünür: “Vilâyet erine vardım, bana nasip sundular,

alıcımın her çekirdeği başına on nefes verdiler, kail olmadım. Ne

olmayacak iş ettim, gafil oldum. İmdi bu Buğday bir nice gün içinde

tükenir, nefesse ölünceye dek tükenmez. O nasipten mahrum kaldım.

Geri döneyim, erenlerin eşiğine varayım. Ola ki, himmet ettikleri nasibi

vereler.” Yûnus dönüp tekkeye geldi.

 

Yûnus’un ahvâlini Hacı Bektaş’a arz ettiler. Hacı Bektaş buyurdu

ki;”o iş şimdiden sonra olmaz. Biz o kilidin anahtarını Tabduk Emre’ye

verdik, varsın nasibini ondan alsın.” Der.

 

Tapduk Emre’nin huzurundadır, bir çok gelgitlerden sonra Yunus.

Tapduk Emre Yunus’un ahvaline bakar ve: Ne kadar dünya

kokuyorsun Yunus,” der. Bu aşamada Yunus, bunun övgümü yergimi

olduğunun farkında değildir.

 

Dergahta yıllarca gündüzleri odun ve su taşıyıp geceleri okuyarak

kendinin geliştirmesine rağmen, bir vesile ile Tapduk’un yine bir gün

ona: “Sen hâlâ dünya kokuyorsun…” demesi üzerine Dergâhı gizlice terk

edip dağlara düşer. Karşılaştığı dervişler ile mağarada bir sürede daha

kendini geliştirir. Tekrar utana sıkıla dergâha döner.

 

Taptuk Emre’nin eşiğine uzanır. Âmâ olan Taptuk ayağını atınca

Yunus’un üzerine basar. Taptuk: “hatun bu kim ola ki der?”

Hatun: “Yunus,” der. Tapduk Emre bunun üzerine “bizim Yunus mu?”

diye sorarak Yunus’u tekrar dergâha kabul eder.

 

Yunus belli bir pişkinliğe ulaşmıştır; fakat hala Şeyh meclislerde

konuşmasına müsaade etmez. Mayalanmasının tamamlanmasına kani

olduktan sonra bir mecliste Tabduk Emre, Yûnus’a “Yûnus vakit doldu,

o hazinenin kilidini açtık, sen söyle” der.

 

Yunus bundan sonra: Taptuğun tapusuna, kul olduk kapısına. Yunus

miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah.’ der ve başlar irşada.

Yıllar geçer aradan. Yolda bir atlı Ahi dervişler karşılaşır, helaleşıp

ayrılırken, Yunus, bu Ahi’yi yıllar önce gördüğü bir Ahiye benzetir

ve artını mahmuzlayıp giden dervişe: Adınız neydi?” der. Ahi yıllar

önce Yunus’a söylediği sözü yine tekrarlar ve ‘ Boş ver adımızı Yunus,

adımızın ve bütün adların sahibi Allah’tır. “Hiçbir şeye sâhip ve mâlik

değiliz; her şeyin mâlik ve sâhibi Allah’tır,” der. Yunus bunun üzerine

isme tutunmakla, hala dünya koktuğunu fark eder. Şu dizeleri anımsar:

Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim, Aşkın ile avunurum, bana seni

gerek seni” der.

 

Varlığımız ev bark, mal mülk, hesap cüzdanları, çek karneleri

senetler…; yükseklimiz, büyüklüğümüz makam, mevki…; farkımız

evimizin bulunduğu semtler, mermer sütunlar, falanca model plazmalar,

mobilyalar, arabalar, telefonlar, lap toplar vb. olunca süsümüz elbise,

ayakkabı estetik cerrahı merkezleri tornasından geçmiş ten, kaş göz…

hazzımız ise sahip olmak, tüketmek ve bedensel arzuların tatminine

indirgenir.

 

Oysaki bir gün, ayaklarımızın altında biten otlar başımız üzerinde

yeşerecek, ahu gözleri, kiraz dudakları kurtçuklar yiyecek, sırma

saçlar, inci dişler toprağa karılacak, zaman ünümüz, canın tenden

ayrılması malımızı elimizden alıp savuracak!.. Yani buğday talan olacak,

fakat buğday kararından pişmancalık duyup, Tapduk’un Dergâhından

nefes, nasip alan miskin Yunus hala tükenmez bir hazine olarak

gönüllerdeki Kâbe’de ölümsüzleşmiştir. Belki de soru: mülk sultanlığımı,

gönül sultanlığı mı? Şeklindedir. Çünkü: “Ölür ise ten ölür canlar ölesi

değil”

 

O kadar dünya kokuyoruz ki, okumaya, kendimizi yetiştirmeye

bu koşturmaca ve telaş içinde hiç vaktimiz yok… Yunus’un

deyimiyle: “Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.” Misali.

Yani, var oldukça yok olduk.

 

Bir kıssayla sözümüz sonlandıralım.

“Bir gün Harun Reşit Behlül Divaneyi kabristanlıkta kemikler ile

oynarken bulur.

“Hayrola Behlül Divane ne arıyordun der?”

Behlül Divane: “Efendim, “babanızın kemiklerini” deyip ilave

eder: “fakat hangisinin babanızın, hangisinin kullarına ait olduklarını bir

türlü anlayamıyorum,” der.

***

“Cennet cennet dedikleri

Birkaç köşkle birkaç huri

İsteyene ver onları

Bana seni gerek seni”

***

Az söz erin yüküdür

Çok söz hayvan yüküdür

Bilene bu söz yeter

Sende güher var ise.

 

“Yunus öldü deyu sela verirler, Ölen beden imiş, aşıklar ölmez” diyen

dillere Aşk-ı Niyaz ile…

 

30 Kasım 2012

a.s.

 

Not: Yazımızda, ağırlıklı olarak İskerder Pala’nın “OD” adlı

romanından, Abdülbaki Gölpınarlı’nının “Yunus Emre Divanı”ından

yararlandık. İlaveten internetten yaptığımız araştırmalar vb.


  |  Bu haber 5542 defa okunmuştur.

Köşe Yazıları  KATEGORİSİNDEN HABERLER

Barış Pınarı Harekatı

Barış Pınarı Harekatı Barış Pınarı Harekatı

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi? Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Basına ve Kamuoyuna!

Basına ve Kamuoyuna! Basına ve Kamuoyuna!

''Dokunabilecekler''

''Dokunabilecekler'' ''Dokunabilecekler''

MHP'de Kurultay Komedisi!

MHP'de Kurultay Komedisi! MHP'de Kurultay Komedisi!

Geleneksel aklın İttifakı mı?

Geleneksel aklın İttifakı mı? Geleneksel aklın İttifakı mı?

1 Mayıs yaklaşırken!

1 Mayıs yaklaşırken! 1 Mayıs yaklaşırken!

Kilis ve düşen füzeler!

Kilis ve düşen füzeler! Kilis ve düşen füzeler!

Fotoğraf Makinesi Kampanyası ( 2008-2012-2015 )

2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO

2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO

2008 – Toplam: 1000 EURO

Bitti

2012 - Seyit  ÇAĞLAR : 30 Euro  

  2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro

  2012 - Ali ASLAN : 10 Euro

  2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro

  2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro

  2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro

  2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro

  2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 -Murat İLHAN

           (Zeynal oğlu):50Euro

  2012 - Fatma İLHAN

           (Hasan Kızı):10 Euro

  2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro

  2012 - Elif GÜN :10 Euro

  2012 - Piri İlhan

          (Minnet oğlu):30 Euro

  2012 - Hüseyin YILMAZ

         (Güldalı oğlu):30 Euro

  2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro

  2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro

  2012 - Hüseyin İLHAN

           (İbrahin oğlu):20 Euro

  2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro

  2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro

  2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro

  2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro  

  2012 - Yusuf ALTUN  : 20 Euro

  2012 - Mehmet İNCE : 15  Euro

  2012 - Mustafa(Vaylo)

             OLGUN:50 Euro

  2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro

  2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro

  2012 - Veli ÇAĞLAR  : 10 Euro

  2012 - Fahri ÖKSÜZ  : 20 Euro

  2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro

  2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN

             DEDE:10 Euro

  2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro

  2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro

  2012-Hüseyin Rahmi

          ÖZTÜRK:50 Euro

  2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro

  2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro

  2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro

  2012 - Sezai ALTUN : 10 uro

  2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro

  2012 - Veli İLNCE : 10 Euro

  2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro

  2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro

  2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro

  2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro

  2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro

  2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro

  2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro

  2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro

  2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro

  2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro

  2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro

  2012 - Hasan (Fikriye)

             ÖZACAR:20 Euro

  2012 - Ahmet KAYGUSUZ

           (Arguvan’lı):10 Euro

  2012 - Avades ALTUN

            ( Der. Bşk.):50 Euro

  2012 - Havaşin MARKET

             (Arguvan’lı):20 Euro

  2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro

  2012 - Haydar ER

            (Müslüm oğlu):50 Euro

  2012 - Tamam SOFU :10 Euro

  2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro

  2012 - REISE BIRO

     Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro   

  2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro

  2012 - EURO SÜPER MARKET

             DARMSTADT:20 Euro

  2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro

  2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro

  2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro    

  2012 - Hüseyin AYDOĞDU

            (Şahin oğlu): 50 Euro

  2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro

  2012 - İsmail SEVİM

  (Haydar oğlu): 20 Euro

  2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro

  2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro

  2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU

           (Süleyman oğlu) : 20 Euro

  2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro

  2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro

  2012 - Bektaş ile Hünkar

             ALTUN: 80 Euro    

  2012 -  TOPLAM : 1915 EURO  

   Bitti

2015 - Eski bozulan makinenin

           sigortasından alınan:75 EURO

2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO

2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO

2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO

2015 – Murat İLHAN

(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO

2015 – Abbas PEKTAŞ

(Yusuf oğlu): 50 EURO

2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO

2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO

2015 –  Hasan ALTUNOK

(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO

2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO

2015 – Hasan KARAKOÇ

 (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri SOFU : 10 EURO

2015 – Haydar GÜN : 50 EURO

2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO

2015 – Veli İNCE : 10 EURO

2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO

2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO

2015 – Hüseyin YILMAZ

(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO

2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO

2015 – Avades ALTUN : 50 EURO

2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO

2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO

2015 – Hüseyin AKKAYA

( Yeter Oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri İLHAN : 50 EURO

2015 – Haydar ER : 50 EURO

2015 –  Hüseyin ÇAVUŞ

(Igdırlı):10 EURO

2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO

2015 – Mesut  İLHAN : 20 EURO

2015 – Hüseyin ÖKSÜZ

(Naki oğlu) : 20 EURO

2015 – TOPLAM : 1075 EURO

Bitti

2012 - Sayfası…

2015 Sayfası…


Fotoğraf Makine Kampanyası -2021

2021 - Ahmet ASLAN: 500 EURO; 2021-Ali ŞEN “Arguvan”: 500 EURO; 2021 – Zeynal AKDOĞAN: 200 EURO;  2021 – Ali ÖZACAR: 50 EURO; 2021 – Vahap İLHAN: 50 EURO; 2021 – Vedat İLHAN: 50 EURO;  2021 –Robert YANAR: 50 EURO; 2021 – Can YANAR: 50 EURO; 2021 – Özkan ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Ecevit ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Erol YILMAZ: 50 EURO; 2021 – Abbas YÜCEL: 50 EURO; 2021 – Metin İLHAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ÖZİLHAN: 50 EURO; 2021 – Zeynal ÜSTÜNER “Arguvan”: 100 EURO; 2021 – Eyüphan AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ŞENOL: 50 EURO; 2021 – Ali Ekber GÜLER: 50 EURO; 2021 – Hüseyin YILMAZ-Ali oğlu-: 50 EURO; 2021 – Oktay TURAN “İğdirli”: 50 EURO; 2021 -  TOPLAM:2150 EURO; 2021 – Latife ile Hüseyin GÜN “İstanbul” 1 ad. Video çekim için aydınlatma LED:1250.TL. ; 2021- Yusuf EROL: 200 TL; 2021 – MAKİNE VE LED AYDINLATMA ALINDI. KITILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİM. www.aliseydi-sevim.com

Bilgisayar Alımı : 650 Euro - 2022

Almanya Ober-Ramstad'dan, isminin açıklanmasını istemeyen Değerli bir arkadaşım: 650 EURO     Seyit ÇAĞLAR arkadaşımın öncülüğü ile. İkisine teşekkür ederim.

DUYURU TAKVİMİ

HARİTA: MALATYA FETHİYE

Aliseydi SEVİM Aliseydi SEVİM
Hele bakın gömleğimiz ne taraftan yırtılmış?
Aliekber Pektaş Aliekber Pektaş
Gül-güle büyük, efsane insan, lider: Fidel Kastro
Seyit Çağlar Seyit Çağlar
DAR AGACINA ASTILAR SEYIT RIZAYI,NEYLEYIM – Seyit ÇAĞLAR

LUZÜMLÜ TELEFONLAR



Kınay Çiçekcilik: 0 422 323 86 76
Kınay Çiçekcilik: 0 542 368 10 03

Karmen Çiçekcilik:0 422 323 10 84
Karmen Çiçekcilik:0 542 210 16 69

Sahan Yemek: 0 422 325 29 30
Sahan Yemek:0 530 227 02 79

Orhan Yemek: 0 422 336 88 22
Orhan Yemek: 0 533 720 20 09

Gülüstan(Sevim) Kuaför: 0 422 322 81 65
(Aliseydi) Karakaş Emlak: 0 422 324 20 60

Yazıhan Belediyesi: 0 422 751 40 54
Kaymakamlık Makamı: 0 422 751 42 12
Yazıhan Maliye: 0 422 751 41 12
Yazıhan Tapu: 0 422 751 42 00
Yazıhan Hastahane: 0 422 751 41 05
Yazıhan Nüfus: 0 422 751 42 30

Ziraat Bankası /Yazıhan:  0 422 751 44 03
Emlak / Nihat GÜLER: 0 422 325 15 34
Mobil: 0 532 794 24 02

Yazıhan Emlak / Kaya Emlak
Süleyman KAYA: 0 537 380 05 04

MASKİ
Malatya Su İdaresi
Arıza: 185
Genel Müd. :377 74 44
444 51 44

Elektrik Arıza
444 91 86

Telefon Arıza ve Bilgi
444 1 444

İnternet Arıza

444 1 375







FACEBOOK

Sık Sorulan Sorular

Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.

2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.

2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.

Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.

Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.

Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,

Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.

Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır

Site Sloganımız: 2005 - 2024

2005 &  2024
www.aliseydi-sevim.com
aliseydisevim@gmail.com 

Otobüs Seferleri

                     OTOBÜS SEFERLERİ

         MALATYA                               FETHİYE

                                                          06,10

          07:15                                       08:30

          09:45                                       11:00

         13:30                                        14:45

         16: 00                                       17:00

         18:30                                        19:45

Tüm videolar

  Prof.Dr. Sinan CANAN
 

Prof.Dr. Sinan CANAN

İzlenme:8152

   
  Mutlu Olmak: Özgür Bolat at TEDxIhlasCollegeED
 

Mutlu Olmak: Özgür B

İzlenme:8256

   
  Prof. Dr. Acar BALTAŞ
 

Prof. Dr. Acar BALTA

İzlenme:7554

   
  DOĞA İÇİN ÇAL 4 - ALYAZMALIM SELVİ BOYLUM - HD
 

DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL

İzlenme:17958

   

Ayın Şiiri


Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.


Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;


bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,


bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,


insanları ezip geçmeye,


günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,


bir kısım insanlara kızıp


tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!



Can Yücel


Mydeign Haber Temaları -http://habersitesikur.tk

Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi
Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.