Anasayfa » Köşe Yazıları
Sanırım 2004 yılıydı… O buraya geldiğinde, yaşından küçük gösteren, annesinin rüzgârlı havada dışarıya salarken endişeleneceği kadar çelimsiz, dal gibi ince bir kızdı!
Annesi tarafından Çerkez kökenli, inanç bakımından mezhebi: Sünni. Amasya’lı. 2009 Yılında Malatya’da Yılın Sağlıkçısı seçildi. 5,6 Yıl beldemizde görev yaptı ve 2011 yılında Yazıhan’a alındı.Öğrenim gördüğü yıllarda en yakın erkek arkadaşı ise Tecirli Köyü bir alevi genç. Sonunda bu gençle evlendiler, Allah bağışlasın iki çocukları var. Arada bir yalnız yada eşi ile bizleri ziyarete geldiği olur.
İlgimizi celp etmesine vesile olan belki de ilk teklifiydi… Zamanla tanıdıkça sevdik. Belediyede çalışan birkaç arkadaşla otururken: “Şu dağlarda çadır kurup bir iki gün orada zaman geçirelim – kamp yapalım,” demişti. Oldukça marjinal ve sıra dışı bir öneriydi bu bize göre. Bende şimdi baktığımda geriye, böylesi bir vakti paylaşmak isterdim ve bundan sonrada yaşayamayacak olmam içimde bir uhtedir.
Resim albümünü izlemek için tıklayınız…Aradan yıllar geçti, evlendi ve hamileydi. Alacağım cevabı tahmin ederek bir gün: “Şule, tamam şimdi şu dağlarda kamp yapabiliriz, çadırları nerden temin edeceğiz?” dedim. İçinde ki çocukluğu töhmet altında, coşkusunu zebanilere kaptırmış olmanın yenilgisi ve hüznü ile: “gelemem,” dedi ve anne adayı ve evlenmiş olmanın ayağındaki prangalarını ve bebek sağlığının gereklerini sıraladı…Bir kardeşi ile yetim kalmıştı. Annesi evlenmemiş. Düzenli bir gelirleri de yok; fakat muhanete muhtaçta değillermiş. Facebook’taki resimlerinde yanında gördüğün genç, Süle’nin erkek kardeşi. Bankada çalışıyormuş. Kardeşi ile ilgili bir anısını paylaştı bizimle. Yıllarca izin kullanmamış ve bir vakit gelmiş, zorunluluk arz etmiş ve izin istemiş kardeşi. İdare de derhal bu izni vermiş. İzini bitmeden bir sabah bakmışlar ki Şule’nin kardesi işte. Arkadaşları, “iznin bitmedi hayırdır?” demişler. Oda, “filan iş için izin almıştım.” O işim erken bitti bende işe geldim demiş…
Bir de kendisi ile kardeşinin çocukluğuna dair anısından bahsedelim… Babalarını çocukken kaybettikleri için annesi bunlara babalık etmek zorunda kalmış. Amasya’da oturdukları evlerinin önüne, komşu evin bahçesinden elma ağaçlarının dalları sarkarmış. Bir gün hemen gönülleri ummuş uzansalar, alabilecekleri yükseklikteki “sulu sulu görülen, al yanaklı elmalar” gelin beni yen, der gibi bunlara bakarken, bunlarsa kapının önündeki basamağa oturmuş, elmalara…Hava kararmış anneleri eve gelince, çocukları basamakta oturmuş, kedinin uzanamadığı çigere bakar gibi ümitsizce komşunun bahçesinden sarkar elmalara bakar halde bulmuş. Gözleri dolmuş,bağırına başmış çocukları ve içeri götürüp: “Pazara bi koşu gidip geliyorum, bekleyin,”demiş ve bir süre sonra,bir kase kağıdı elma ile dönmüş. Yani annesi de “komşunun bahçesinden sarkan dallardaki elmayı koparmamış ve pazardan, almış…
Bu bir kuru övünme değil. Şule’nin hayatında da bu dürüstlüğü gördüm, ben. Onun iki cümlesi yada hayatına yön veren ilkesi vardır. Günaha dair olan konular söz konusu olduğunda:”Allah korusun” ve memnuniyete ve sevaba dair konularda ise: “Allah razı olsun,”der. Bu cümleler onun için kanundur. Birgün annem gelecek dedi. Bende, içimden, böylesi bir çocuğu yetiştiren annenin nasıl olduğunu göreyim diye: “Gelirse haberim olsun, bir merhaba diyelim.” dedim. O da gülerek, “Annem erkekler ile tokalaşmaz, bir arada pek kalmaz,”dedi. Böylece bu arzumuzda gerçekleşmedi…Şule’yi ben, iki güzelliğin(dış ve iç) bir arada olduğu bir insan olarak anarım. Ağanın parmağına batan dikene gösterdiği hassasiyet ile marabanınkine gösterdiği hassasiyet arasında Şule açısından fark yoktur.Bir erkekle olan ilişkisinde hem samimi, sıcak kanlı, güler yüzlü olup; hem de muhatabına cinsel güdülerden kaynaklı beden diliyle, davetkar mesajlar vermeyen ilk kadın olarak Şule’yi tanıdım… Bir çok erkek, yüzüne abla, teyze yada ana diye hitap ettikleri kadınların gıyabına cinsel imgelerini dışa vuran muzır cümleler kurduklarını gördüm. Fakat Şuleyi tanıyan erkeklerin yüzüne olduğu gibi, gıyabına dahi, şehveti dışa vuran hareket ve sözlerini hiç duymadım.Bunun nedenini düşündüm, zannımca bir kanıya vardım… Bu tür duygularla onuna bakış, onun o safiyetine karşı insana ensest duyguların yarattığı suçluluk ve günahkârlık hissi gibi en ağır bir yük ve utanç duygusu veriyordu. Bu etkiyi o, temiz kalpliliği yüzünden yapıyordu.İnançlarımız farklıydı( Şule değil diyor), siyasi görüşümüz farklıydı, yaşam tarzlarına bakışımızda da yar yar farklılıklar vardı; buna rağmen ikimizi bir birimize bağlayan, aynı telden sesler, aynı merkezden yansıyan ışıklar, sosyal hayata dair muhaliflikler…vb. alanlar konusunda frekanslarımız tutuyor; konuşmaya başladığımızda noktası olamayan ve hep virgül ve noktalı virgüllerle ile sanki sonsuza kadar sürüp gidecekmiş duran, konuşmalar yapardık.Buna rağmen doyası oturup konuşamadık. Bir gün bana : “Aliseydi abi, bu gibi konularda sohbet etmek istediğim bir sen varsın köyde; fakat sohbet için dahi olsa bir arada fazla bulunamayız; çünkü ‘dedikodu ederler.” demişti…
* * *
Hz. Muhammed’e din nedir dendiğinde: “Güzel ahlaktır.” demişlerdir. Tanıdığım kendisi de ahlakı da güzel olan insanlardan biriydi Şule. “Allah korusun demesi” yok muydu, işte o söz onun için demirin kertiydi. Yaşadığım sürece ahlakını örnek olarak göstereceğim bir isimdir Şule. Fakat o, çirkin ahlaklı insanların olası kınama duvarını aşamadı, bir bakıma “bu iradeye itaat” etti… Geldi geçti.
Ne kamplar yapabildik, nede doyası, kafa dengi sohbetler… Şair Ramazan Öncel’in deyişiyle:Geriye dönüp de baktığımdaO kadar çok keşkelerBirikmiş kiHiç birini gerçekleştirme şansıYok gibiHala koşmak haykırmakDipsiz kuyulara bağırmak istiyorumBiliyorum hissediyorumHalaYüreğim kabına sığmaz bir delikanlı gibiÇocukluğumuGençliğimiYarınlarımı çalanlaraÖfkemi kusmak istiyorum…(…)Köy kabuğunu kırmak içinOkul formülüne asılıpDaha bıyık terlemedenÜlke kurtarmaya soyunmuşumNe çocukluğumu yaşayabildimOyunlara doya doyaNede gençliğimiÇocuk yaştaEv külfeti bindi omuzlarımaSevgililerimize bacı dedikYüreğimizin derinliklerindeUtangaç çocuklar gibiAşklarını saklayanTığ gibi devrimcilerdikOysa bacı dediğimiz selvilerimizi…* * *Bir gün “keşkeklerle dolu yaşanmamış hayat ve bidolu özlemi kursağında canlar olarak, Hakk’ın huzuruna varacağız. O’ “ey kulum neden nefsinize zulüm ettiniz?” derse; ne cevap vereceğiz arkadaşım?Tanrı, siz hep “Allah razı olsun,” desturumuzu kendinize şiar edinmiştiniz de; neden “Benim rızam” dışındaki rızalara, kulluk ettiniz? derse; bu sualin karşısında emaneti almakta imtina eden ne gök ne yer nede dağlar dayanır nede “adem” arkadaşım…Ne demiş ti Mevlana: “Putların en büyüğü, içimizdeki putlardır.” Hakk’ın rızasından başka rızaları dikkate alarak, dört Semavi Dininde ana ilkesi ve varlık sebebi olan “La ilahe illallah” Türkçemizle söyleyecek olursak: ”Allah’tan başka tapılacak kimse yoktur” doğmasına helal getirmiş olmadık mı? Bu mim, tevhidin, kesretten tevhide, mahlûktan, halike, suretten içrek olana sülüğün özü değil midir? Kanımızca özgürlük Hakk’ın rızasının dışındaki her şeyden “ari” olmak, yalnızca O’na tabii olmaktır.Yine Ramazan ÖNCEL’in dizeleriyle yolculuk edersek: “Nedir Özgürlük”
Kimine göreMiami seyahatiKimine göreBir kürkTepe tepe kullanmaktırToplumsal zenginliğiSömürüdür kimine göreBaskıdır zulümdürDebdebeli bir yaşammetresli bir ortamdırAmaGerçek özgürlük gülümİnsanın benini yenmesidirBireysel özgürlüğün son halkasıdırSınırsız bir dünyaTel örgüsüz mekandırDemir parmaklıktan sallanan eldirEkmeğini paylaşmasınıBilendir özgürlükHaksızlığa karşı kimlik sormamaktır
Ve dostOrtak yaşamıToplumsal işleyişi örmektirUğruna ölümlere gitmektirMücadeledir direniştirÖlümüne yürüyüşÖlümüne haykırıştır özgürlükYani dostİnsanca yaşamdır özgürlük.Kitabı Mukaddes, İncil ve Kur-an mutabakatı: Tanrının bütün yaratılmışlar içerisinde İnsanı kendi suretinde yaratması ve halef seçmesidir. Yani beylik deyimle : “Eşrefi Mahlukattır insan.” İnsanlıksa bu inanç iklimi açısından Hakk’ın rızasına mahzar olabilmek; Tanrının Ahlakı ile Ahlaklanabilmektir…
Ben razıyım güzel arkadaşımdan: “Allah’ta razı olsun.”
a.s.15.03.2012
Not: Eskiler deyimiyle: “Tuz ekmek hakkı.” gereği olarak yazdık bunları. “Allah razı olsun” denecek insan sayısı öyle azalmakta ki; hatta nesli tükenmekte. Ya da iyiyi güzeli ödünleme. Belki zamana, mekâna direnme; belki de dostluklara vefanın gereği…
| Bu haber 5128 defa okunmuştur.
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO2008 – Toplam: 1000 EUROBitti2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro 2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro 2012 - Ali ASLAN : 10 Euro 2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro 2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro 2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro 2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro 2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 -Murat İLHAN (Zeynal oğlu):50Euro 2012 - Fatma İLHAN (Hasan Kızı):10 Euro 2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro 2012 - Elif GÜN :10 Euro 2012 - Piri İlhan (Minnet oğlu):30 Euro 2012 - Hüseyin YILMAZ (Güldalı oğlu):30 Euro 2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro 2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro 2012 - Hüseyin İLHAN (İbrahin oğlu):20 Euro 2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro 2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro 2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro 2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro 2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro 2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro 2012 - Mustafa(Vaylo) OLGUN:50 Euro 2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro 2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro 2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro 2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro 2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN DEDE:10 Euro 2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro 2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro 2012-Hüseyin Rahmi ÖZTÜRK:50 Euro 2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro 2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro 2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro 2012 - Sezai ALTUN : 10 uro 2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro 2012 - Veli İLNCE : 10 Euro 2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro 2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro 2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro 2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro 2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro 2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro 2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro 2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro 2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro 2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro 2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro 2012 - Hasan (Fikriye) ÖZACAR:20 Euro 2012 - Ahmet KAYGUSUZ (Arguvan’lı):10 Euro 2012 - Avades ALTUN ( Der. Bşk.):50 Euro 2012 - Havaşin MARKET (Arguvan’lı):20 Euro 2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro 2012 - Haydar ER (Müslüm oğlu):50 Euro 2012 - Tamam SOFU :10 Euro 2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro 2012 - REISE BIRO Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro 2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro 2012 - EURO SÜPER MARKET DARMSTADT:20 Euro 2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro 2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro 2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro 2012 - Hüseyin AYDOĞDU (Şahin oğlu): 50 Euro 2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro 2012 - İsmail SEVİM (Haydar oğlu): 20 Euro 2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro 2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro 2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU (Süleyman oğlu) : 20 Euro 2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro 2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro 2012 - Bektaş ile Hünkar ALTUN: 80 Euro 2012 - TOPLAM : 1915 EURO Bitti2015 - Eski bozulan makinenin sigortasından alınan:75 EURO2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO2015 – Murat İLHAN (Sarhoş amcanın torunu):50 EURO2015 – Abbas PEKTAŞ (Yusuf oğlu): 50 EURO2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO2015 – Hasan ALTUNOK (Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO2015 – Hasan KARAKOÇ (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO2015 – Piri SOFU : 10 EURO2015 – Haydar GÜN : 50 EURO2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO2015 – Veli İNCE : 10 EURO2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO2015 – Hüseyin YILMAZ (Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO2015 – Avades ALTUN : 50 EURO2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO2015 – Hüseyin AKKAYA ( Yeter Oğlu) : 20 EURO2015 – Piri İLHAN : 50 EURO2015 – Haydar ER : 50 EURO2015 – Hüseyin ÇAVUŞ(Igdırlı):10 EURO2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO2015 – Hüseyin ÖKSÜZ(Naki oğlu) : 20 EURO2015 – TOPLAM : 1075 EUROBitti 2012 - Sayfası…2015 Sayfası…
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO
2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO
2008 – Toplam: 1000 EURO
Bitti
2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro
2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro
2012 - Ali ASLAN : 10 Euro
2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro
2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro
2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro
2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro
2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 -Murat İLHAN
(Zeynal oğlu):50Euro
2012 - Fatma İLHAN
(Hasan Kızı):10 Euro
2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro
2012 - Elif GÜN :10 Euro
2012 - Piri İlhan
(Minnet oğlu):30 Euro
2012 - Hüseyin YILMAZ
(Güldalı oğlu):30 Euro
2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro
2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro
2012 - Hüseyin İLHAN
(İbrahin oğlu):20 Euro
2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro
2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro
2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro
2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro
2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro
2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro
2012 - Mustafa(Vaylo)
OLGUN:50 Euro
2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro
2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro
2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro
2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro
2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN
DEDE:10 Euro
2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro
2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro
2012-Hüseyin Rahmi
ÖZTÜRK:50 Euro
2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro
2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro
2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro
2012 - Sezai ALTUN : 10 uro
2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro
2012 - Veli İLNCE : 10 Euro
2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro
2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro
2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro
2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro
2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro
2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro
2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro
2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro
2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro
2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro
2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro
2012 - Hasan (Fikriye)
ÖZACAR:20 Euro
2012 - Ahmet KAYGUSUZ
(Arguvan’lı):10 Euro
2012 - Avades ALTUN
( Der. Bşk.):50 Euro
2012 - Havaşin MARKET
(Arguvan’lı):20 Euro
2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro
2012 - Haydar ER
(Müslüm oğlu):50 Euro
2012 - Tamam SOFU :10 Euro
2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro
2012 - REISE BIRO
Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro
2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro
2012 - EURO SÜPER MARKET
DARMSTADT:20 Euro
2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro
2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro
2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro
2012 - Hüseyin AYDOĞDU
(Şahin oğlu): 50 Euro
2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro
2012 - İsmail SEVİM
(Haydar oğlu): 20 Euro
2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro
2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro
2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU
(Süleyman oğlu) : 20 Euro
2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro
2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro
2012 - Bektaş ile Hünkar
ALTUN: 80 Euro
2012 - TOPLAM : 1915 EURO
2015 - Eski bozulan makinenin
sigortasından alınan:75 EURO
2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO
2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO
2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO
2015 – Murat İLHAN
(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO
2015 – Abbas PEKTAŞ
(Yusuf oğlu): 50 EURO
2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO
2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO
2015 – Hasan ALTUNOK
(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO
2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO
2015 – Hasan KARAKOÇ
(Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri SOFU : 10 EURO
2015 – Haydar GÜN : 50 EURO
2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO
2015 – Veli İNCE : 10 EURO
2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO
2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO
2015 – Hüseyin YILMAZ
(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO
2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO
2015 – Avades ALTUN : 50 EURO
2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO
2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO
2015 – Hüseyin AKKAYA
( Yeter Oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri İLHAN : 50 EURO
2015 – Haydar ER : 50 EURO
2015 – Hüseyin ÇAVUŞ
(Igdırlı):10 EURO
2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO
2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO
2015 – Hüseyin ÖKSÜZ
(Naki oğlu) : 20 EURO
2015 – TOPLAM : 1075 EURO
2012 - Sayfası…
2015 Sayfası…
Mer. Zekine YILMAZ'ın Defin Süreci ve Yemeği - Malatya Fethiye
Mer. Zekine YILMAZ'ın Defin Süreci ve Yemeği -...
Başsağlığı: Celal ÇİFTÇİLER'i Kaybettik - Adana
Başsağlığı: Celal ÇİFTÇİLER'i Kaybettik - Adan...
Başsağlığı: Zekine YILMAZ'ı Kaybettik
Mer. Satı YILDIZ'ın Kırkı - Malatya Fethiye
Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.
2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.
2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.
Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.
Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.
Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,
Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.
Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır
2005 & 2024www.aliseydi-sevim.comaliseydisevim@gmail.com
OTOBÜS SEFERLERİ
MALATYA FETHİYE
06,10
07:15 08:30
09:45 11:00
13:30 14:45
16: 00 17:00
18:30 19:45
Tüm videolar
Prof.Dr. Sinan CANAN
İzlenme:8152
Mutlu Olmak: Özgür B
İzlenme:8256
Prof. Dr. Acar BALTA
İzlenme:7554
DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL
İzlenme:17958
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.
Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;
bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,
insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,
bir kısım insanlara kızıp
tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!
Can Yücel
Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.