Çürürmüş bir eğitim sistemi ve 1-4+4+4 !

Sevgili okuyucular,

Türkiye’de sistemin en önemli sorunlarından olan, eğitim çürümüş ve miladını doldurmuştur. Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte eğitim sürekli olarak, devletin kutsallığına ve ‘milli! değerlerin hizmetine sunuluştur. Eğitim, ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarının kıskacında boğulmaya çalışılmıştır. Ülkede yerleşik bir eğitim sistemi olmadığı için sürekli olarak, iktidar ve hükümeti gasp edenler tarafından, arka bahçe olarak kullanma sürekli gündemde olmuştur.

AKP ve Tayyip Erdoğan hükümeti, eğitim sistemini kendi ideolojilerinin yaygınlaştığı alan olması için gereken uğraşı vermektedir. Bu nedenle zaten demokratik olmaktan çok uzakta olan eğitim sitemi ile yeniden oynanmaktadır.

Başbakan, Tayyip Erdoğan, grup toplantısında partililere seslenirken, ‘‘dindar’’ gençlik yetiştireceklerini alenen ilan etmekteydi. Öyle ya, mevcut eğitim sistemi ile ‘’tinerci’’ gençlik yetişmekteydi. Başbakan bunun, muhakkak önüne geçmeliydi! Bunun en güzel yolu da, ‘’dindar’’ gençlik yetiştirmek için, eğitim müfredatını değiştirmekten geçiyordu. Eeeeee demişler ya, ‘ağaç yaşken’ eğilir. İnsanları, çocuk yaşta, küçükken eğiterek, ‘’dindar’’ bir toplum yaratmalıdırlar.

Yaratılacak ‘’dindar’’ toplum ne yapar. Her zaman olduğu gibi, ‘’tanrıdan gelene, şükür’’ eder. Her şeyi, ‘’taktiri ilahi’’ olarak algılar ve yorumlar. Peki, başbakan, AKP ve çevresindeki sermaye çevreleri ne yapar? Ellerinde bulundurdukları yeşil sermayeyi daha da yoğunlaştırarak, servetlerine, servet katarlar. Yine, yeşil dolarlar üzerinde keyfi sefa sürmelerine devam ederler.

Eğitim müfredatında yeni değişiklik nedir. Ne getirecektir.1- 4+4+4 olarak adlandırılan, eğitimi 12 yıla çıkaran ve yeni uygulanmak istenen bu ucube nedir?
Bu uygulama 1-4+4+4 1. Anaokulları, yani ilk 1 yıl zorunlu olacak. Burada bir problem yok. Bir çocuğun okul öncesi eğitim önemlidir.

Birinci 4 ve sonrasına önemli, dikkat edilmesi gerekir. AKP ve Tayyip Erdoğan hükümetinin hilekârlığı burada gizlenmektedir. Yani bir çocuk 4. Sınıftan sonra ‘meslek’ eğitimine yönlendirilecektir. Bu aslında eğitimin zorunluluğunu ortadan kaldıran ve AKP nin hilekârlığından başka bir şey değildir. 4. Sınıftan sonra ne olacak, aileler çocuklarını meslek okullarına yönlendirme adı altında okuldan koparacak ve imam hatip eğitimine yönlendirilecekler. AKP ve mevcut zihniyet bunu talep etmektedir. En önemli sakınca ise, kız çocuklarına ilişkindir. Hala ülkemizde feodal kültürün hüküm sürdüğünü önemsersek, yani kız çocuklarını okula gitmesinin feodal kültürde yerinin önemli olmadığını kavradığımızda, daha net anlaşılacaktır.

Ülkemizde, toplumda yaygın olan imam nikahlarının ve birden fazla evliliklerinde önemini kavradığımızda, 4. Sınıfta okullardan ve eğitimden koparalıcak kız çocuklarının neler yaşayacağını tahmin etmek zor olmayacaktır.
Bir kere, bu noktada AKP nin hilekarlığı önemli derecede sırıtnmaktadır. Örneğin 10 yaşında bir çocuk meslek eğitimine nasıl yönlendirelebilir. Batılı ülkelerde meslek eğitimine yönlendirme 16 yaş sonrasıdır. 10 yaşında okuldan koparıldığında, çocuk ancak çıraklık ve ucuz iş gücü olarak,piyasada yerini alır. Türkiye gerçeği bunun kanıtlarını zaten sunmaktadır.

Bugün dahi, 8 yıllık zorunlu eğitim sistemi ile işsizler ordusu ve ucuz iş gücü gençlik, ülkemizin sokalarını doldurmaktadır. Avrupa ve dünya ortalamsında eğitim düzeyi çok geri sıralarda olan bir ülke olduğumuz göz önünde bulundurulduğun‘da, bu uygulamayla dahada gerilerde kalacağımız şüphe götürmemektedir. AKP’nin, TBMM eğitim komisyonunda ele alıp ve jet hızıyla geçirdiği, bu kanun tasarısı daha detaylı olarak analiz edilebilir.

Bu ise bir başka yazının konusu olduğunu vurgulamak isterim.
Ülkemizde bir çok sivil toplum kuruluşları bu uygulamaya karşı bir duruş sergilemektedir. Ülkemizin akli selim insanları AKP nin bu hilekär davranışı karşısında gerekli hassasiyeti göstermelidirler. Eğitim kurumlarını, AKP nin arka bahçesi olarak kullanmsının önüne geçilmelidir. Demokratik ve özgün bir eğitim talebi sürekli olarak gündemde tutulmalıdır. Bilinmesi gerek bir noktada şudur. Mevcut eğitim sistemi zaten demokratik ve özgün bir eğitim sistemi değildir. 12 Eylül faşist döneminden kalma, ezberci, insana değil, sanai ye, üretime yönelik işgücü yetiştiren bir sistemdir.

Gerek mevcut eğitim sistemine ve gerekse, AKP nin hilekarlıkla, manüpile ederek topluma yutturmaya çalıştığı eğitim sistemine karşı durmalıyız. Demokratik, özgün, insana öncelik veren ve kalıcı bir eğitimi yüksek sesle dillendirmeliyiz.
Bir başka yazımda buluşmak dileğiyle.

Kritikleriniz için; analizoku1@live.de
Aliekber Pektaş 21.02.2012