AKTÜEL TARİHÇE EBRULİ ALMANYA ANTALYA DÜĞÜNLER OKUL DUYURU BAŞSAĞLIĞI ÖZEL HABER
Tarih 06 Nisan 2013, 06:56 Editör: Editör Aliseydi SEVİM

Ölürsem Ölüme Gelme….

SAYIN ALİSEYDİ BEY.


Yazıda ” Bu cenaze yemek adeti değişsin diyen muhteremler” diye hitap ediyorsun. Ana fikir. Kız kardeşim Hüsniye İLHAN’a ait.


Konunun esası : Cenazenin kırkı için düşünüldü. Yoksa toprağa verildiği ( Yerel deyimle, Kazma takırtısı diye bilinen ) ilk yemek, yerinde ve olması gereken bir ADET’tir.


Son zamanlarda 3-7- yarı kırkı- Kırkı-Elli ikisi- Senesi gibi cenazelerin hayrına dualar okutulup, yemekler verilmekte. Benim bildiğim genelde bu kırkında yapılır. İşte bu hayır yemeğine harcanacak meblağın, Fethiyeli yardıma muhtaç ailelere dağıtılması daha sevaba geçer diye düşünüldü.Bunun yadsınacak tarafı ne anlayamadım.


Fakat 03/01/2012 günü Merhum abimiz Ali Çalışkanoğlu için Malatya Cemevinde, cenaze yemeğinde yemek servisindeki düzensizlik, Hocanın YASİN’i eksik okuması. Yemek bitmeden dua’ya başlaması gibi hususları yerelim. Cemevi görevlilerini uyaralım. Burada hemfikiriz.

Fakat lütfen iyi niyeti, yanlış değerlendirmeyelim. Son cümlenizdeki soruyu cevapladığımı sanıyorum.


Bu vesile ile, üzüntümüzü paylaşan, akraba, dost ve Fethiyelilere teşekkür edip, saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum.


Yusuf Çalışkanoğlu.

*                                             *                                           *

Merhabalar Yusuf bey,

Bey, bay vb. diye hitap resmi, mesafeli bir dil olduğundan, bu tabiri kullanmaktan imtina ederek kullandım. Yaşınızı bilmediğimden başka türlü hitap edemedim. Tabii, önemli olan niyettir, sözcükler sonunda birer kalıp.

Arzu etmiş olmamıza rağmen
rahmetlinin cenaze töreni ile Cem Evin’de verilen yemeğe iştirak edemedim!
Çalışıyorum; istediğim zaman istediğim yerler gidebilmek her zaman mümkün olmuyor.

Dolaysıyla, kız kardeşiniz Hüsniye İlhan’ın da böyle düşündüğünü sizden öğrenmiş oldum… İkinci tekil şahısa hitap eden bir dil kullanmam, bizzat var olan ikinci tekil şahısın ismini anmayarak ona değil, anlatım üslubu olarak bu tarzı seçmiş olmamdan kaynaklanmıştır. Muhatabım bir zihniyettir.

Sayı  mistisizmi bildiğim kadar M.Ö. 580′lerd yaşayan Yunanlıların dünyaca ünlü felsefe ve matematikçisi Pisagoras’la başlar yada onun döneminde tarih sahnesinde daha belirgin bir hal alır. Zamanla farklı düşünür ve din adamlar kendine ve vakte göre yorumlayarak çeşitlendi ve farklı inanç guruplarında bu sayılara kutsal, uhrevi birer anlam yüklendi. Alevi inancındaki üçler,
beşler, yediler… gibi kutsallaştırılan sayılarda bu manada değerlendirilebilir.

Kutsal Kitap’ta da namazın sayısı belirtilmemiştir. Buna rağmen sınır konmazdan namazdan bahsedilmiştir: Kur-an’ın Kerim’de. H.z Muhammet’in bir günde elli defada
dahi namaz kıldığı Hadis olarak rivayet edilir. Fakat peygamber, ben bunu sayıyı sınırlamazsam ümmetim bunu sünnet olarak alır ve benden sonra sürdürür, demiştir. Bu kaygıdan hareketle, İslam’da mezhep sahi imamlar ve din bilginleri, bir sahih Hadisle bu namazı sınırlamış, 5 sayısında mutabakat sağlamışlardır.

Konumuz elbette namaz ve namaz sayısı değil. İnsanın sayılara verdiği önem ve ona bağlılığıdır. Bir sayı ve ya kuralın kimler tarafından ve ne zaman konmuş olduğuna bakmadan, insanlara görünen, maddi yararı ile görünmeyen fakat insanın dünyevi, uhrevi ve ruhiyatı açışından fonksiyonunun derecesi ve devamını dikkate almalıyız. En azından ben böyle düşünüyorum.

*          *           *

  “…rivayet edildiğine göre “Cefar b. Ebu Talib (ra) öldürülünce, Hz. Peygamber (as) şöyle buyurdu:


“Caferin ailesine yemek yapıp götürün. Çünkü başlarına kendilerini meşgul edecek bir musibet gelmiştir.” 
(Ebû Dâvûd, Cenaiz, 25; İbn Mâce, Cenaiz, 59)

Komşular yaptıkları yemekleri ölü ailesine yardımda bulunmak ve kalplerini kazanmak için gönderirler. Çünkü cenaze sahipleri musibetle, gelen gidenlerle meşguliyet sebebiyle yemek yapamamış olabilirler.

Bunun aksine ölü evinin gelen gidenlere yemek hazırlaması mekruhtur, bidattır, aslı esası yoktur.
Çünkü böyle yapmakla ölü ailesinin sıkıntı ve kederi bir kat daha arttırılmış olur, meşguliyetlerine meşguliyet katılmış ve cahiliyye döneminin adetlerine benzetilmiş olur.

Cerir b. Abdullah şöyle demiştir: “Eğer yemek yapmaya ihtiyaç varsa caizdir. Çünkü ölü evine cenaze ve taziye için köylerden ve uzak yerlerden gelenler olur, ölü evinde gecelemeleri gerekirse o takdirde yemek yapılıp yedirilebilir.”

bk. Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi


İslam bilginlerinden alınan bu verilerde göstermektedir ki, Kutsal Kitapta belirtilmiş olmamasına rağmen, insani bir ihtiyacı karşılaması bakımından doğru olarak, özellikle ilk hafta, ölü evine komşuların yemek getirmesi doğrudur. Bu yetersiz kaldığında ise ölü sahiplerinin bunu yapması zorunluluk arz eder.


Çünkü böylesi bir musibet sebebiyle, merhumun defin sürecine katılarak onu son yolculuğuna uğurlamak ve geride kalanların acılarını paylaşarak onlara manen destek olmak için uzaktan gelenler olmuştur.


Bu zorunluluk çeşitli sayılara karşılık gelen günlerde, yakın ve uzaktan gelen ayrımı yapmadan törensel bir sekle bürünerek bu günkü şeklini almıştır. Bu törensellik, gelenekleşmiş, ille de hısım akraba ve koru komşuları bu vesile ile bir araya getirerek hem ölen anılmış, ona dua edilmiş, hem de ölüm karşısında çaresiz olan insana metanet ve dayanma duvarı isnat edilmiştir. Etkisi ne kadar sürer? Rahman ve Rahim olan Allah’tır. Kul üzerine düşeni yapabilir ancak…


İfrat ve tefrite karşı korunmak, kemâletin gereğidir. Bir geleneği, bir insani
ihtiyacı karşılayalım  derken ifrata, aşırıya kaçmamalı, aşırıya kaçmayalım derken de tefrite düşmemek, geri kalmamak gerekmektedir.


Törensel olarak, yakın ve uzaktan gelen hısım akraba dost ve ahbaplar ile öleni anmak ve bu maksatla toplananlara bir yemek vermek, acı içinde olunsa dahi bizi acılara gark eden ölen için bu tören düzenlendiğinden ilk hafta, ismi ister kazma takırtısı, ister üçü başlığı altında bir yemek vermek, misafirperverlik, görgü, nezaket ve terbiyenin gereğidir.


Henüz bizi yakan ateş sönmemiş korlu iken bir defada, kırkında böyle geniş katılımlı törensel bir yemek verilmesi, ölenin yakınlarını açısından ruhen rahatlatıcı etki yaratabileceği
ve insanların bir araya gelmesine vesile olacağı yaşayarak görülmektedir.


Bu iki yemeğin verilmesi ifrat ve tefritin ortasında bir yerlerdedir.  Bu çağda bundan fazlası, senesi, bayramı vb. ölenin yakınlarının ekonomik durumu ve takdirine bırakılmalı.


Ölenin geride kalan yakınları için bu yemek bedeli onları zorlayan, sıkan bir yük olmayan aileler için, sorun yoktur. Olabilecekler için için ise, bir kaynak oluşturmalı ve gelenekselleştirerek,  ilgili aileleri rencide etmeyecek bir çözüm oluşturulmalı.


Peki bu yapılmazda bu maksatla yemek bedeli karşılığında yapılacak hayırlar için verilen(hayır-yardım) rakamını kim yada ne belirleyecek, yapılmadığında bunun yaptırımı olabilecek mi. Olamayacaksa, ”bu gelenekle beraber, yemek yerine yapılması öngörülen (hayır-yardım) fikrinin önerisininde ölümüdür bu.”

*       *        *

Bir teyze lokma dağıtırken bana üç tane şeker uzattı ve “üçler aşkına” dedi. Bende espri olsun diye: “keşke beşler, yediler hatta kırklar aşkına deseydin de, bir avuç dolusu verseydin,” dedim. Teyze de hemen lafı ağzıma tıkatı: “oğlum, lokmanın üçü de kırkıda birdir, lokmadır; hem ben üçler aşkına dağıtıyorum, ananda kırklar aşkına dağıtsın,”dedi.


Ölünün ardından verilen yemek yerine, yoksula yardım şeklindeki fikrin üç zaman sonraki akıbeti korkarım ki: “üçler aşkına” dönüşebilir…


Fakat gelenekselleşmiş olan cenaze töreni ve onun ayrılmaz bir parçası olan cenaze için topluma verilen yemeğe katılmamanın ahlaki açıdan bir yaptırımı vardır. Bu yaptırım ayıplamanın ötesinde kınama boyutundadır.


 “Ölüye dostta gelir düşmanda” deyimi, ölen düşmanın dahi olsa, cenaze törenine katıl ve geride kalanlara taziye bildirmenin zorunluluğunu ve sosyal denetimin kerterizini belirtir.


Ülkemizde en ağır yeminlerden biri de: “ölürsem ölüme gelme” şeklinde bir ibaredir.  Yani her iki dünya da da (onunla) ilişkiyi kesme arzu ve düşüncesinin ifadesidir.
Bu kadar ağırdır, yaptırım.


Tanrı hepimize hayırlı ömürler versin; fakat hayır, hayır yapalım diyerek bu geleneğin de canına kıyarsanız: “ölürsem ölüme gelmeyin.”

 *                                     *                                            *

Maddi yardımın da insani olduğuna dair önemin altını çizmek bakımından,
Mesnevi’de geçen bu hikayeyi aşağıya alıntılıyoruz:


Bir şeyhin Bayezid’e “Kâbe benim; benim çevremde tavaf et” demesi

“2210: Ümmetin şeyhi Bayezid Hac ve Umre için Mekke’ye doğru koşuyordu

İlk defa (yol boyunca)  gittiği şehirlerde değerli kişileri soruşturup arardı. (…)

 

2215: (…)Bayezid, yolculukta zamanının Hızır’ı olan bir kimseyi bulmak için çok arardı.

2220: Boyca hilâl gibi bir şeyh gördü; Onda erlerin gücünü ve sözünü gördü.

Gözü kör ama gönlü güneş gibiydi; rüyasında Hindistan’ı görmüş bir fil gibiydi

2225: (Şeyh’in) Önünde oturdu. Durumunu sordu; onu yoksul ve aile sahibi buldu.

-Şeyh- “Ey Bayezid! Niyetin nereye! Gurbet dengini nereye götüreceksin?” dedi.

-Bayezid- “Erken vakitte Kâbe’ye niyetim var” dedi. -Şeyh- “Peki! Yol azığı olarak neyin var?” dedi.

-Bayezid- “İki yüz gümüş dirhemim var; işte elbisemin köşesine sıkıca bağlı” dedi.

-Şeyh- dedi: 
“Benim çevremde yedi defa tavafet(dön); bunu hac tavafından daha iyi say.

 

2230: Ey cömert! O dirhemleri önüme koy; 
bil ki hac yaptın muradın gerçekleşti.


Umre yaptın, baki ömrü elde ettin; temizlendin, Safa’da koştun

Canının gördüğü Hakk’ın hakkı için;
Hak, beni kendi evine üstün tutmuştur.


Kâbe onun lütuf evi ise de tabiatım (vücudum) onun sır evidir.


O evi (Kâbe’yi)yaptığından beri, ona gitmedi. Bu eve (gönlüme) ise o diri Hakk’tan başkası girmedi.

 

2235: Madem beni gördün, Hakk’ı gördün; sadakat Kâbe’sinin çevresini döndün.

Bana hizmet, Allah’a itaat ve şükürdür;
sanma ki Hakk, benden ayrıdır.

Gözünü iyice aç, bana bak; böylece insanda Hakk’ın nurunu göreceksin.”

Bayezid, bu nükteleri anladı; altın halka gibi kulağına taktı.

Ondan dolayı Bayezid’in derecesi arttı; Sonra ulaşan, son noktaya vardı.”

KAYNAK: Mevlana Celâleddîn Rûmî,
Mesnevî,  İstanbul, 2004, c: 1, s: 234-235.

Not: Fikrini beyan edecek bir Fethiye’liyi görmek, bizi fazlasıyla memnun etmiştir. Mesajınız için teşekkür eder, ilgi ve katkınızın devamını bekleriz. İki defa cenaze yemeği yapmanın gelenekselleşmesi için, ekonomik gücü zayıf ailelerin ölüm halinde verilecek yemeklerine katkı babında bir fon oluşturulabilir. Durumu zayıf olan ailede bu fona katkı yapacağından, fondan
yapılan bu destek, o aile üyelerini duygusal açıdan incitmez.

Yazılı bir beyan olmadan durumu iyi olan aileler, fondan harcama talep etmez, kendi imkanları ile yapar, hayrını da ilaveten yapar; diğerleri de benim katkımla oluşturulmuş bir fondan yapılıyor diye, bu ihtiyacını sıkıntıya girmeden ve
kendinin incinmiş hissetmeden karşılar.

Ayriyeten bir çok belediye dahi bunu yapmaktadır.

Sözlük:


müstehap, -bı
    Ar. muste§abb 

a. 1. din b. Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış. 2. sf. Hoşa giden, sevilen, beğenilen.


musibet
    Ar. mu¹³bet 

a. (musi:bet) 1. Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey. 2. sf. mec. Uğursuz.


mekruh
    Ar. mekr°h 

sf. 1. din b. İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen. 2. esk. İğrenç, tiksindirici.

 Güncel Türkçe Sözlük 


bidat, -ti
    Ar. bid¤at 

a. (bi’dat) din b. esk. 1. İslam dininde Hz. Muhammed zamanından sonra ortaya çıkan değişik yargılar ve ilkeler. 2. Sonradan türeyen şey.

 Güncel Türkçe Sözlük 

İfrat: 1. 
isim, eskimiş
 Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı

İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider.” -
F. R. Atay

Tefrit: 1. 
isim, eskimiş
 Herhangi bir konuda geride kalma, yeterli ölçüde olmama durumu, ifrat karşıtı


  |  Bu haber 5170 defa okunmuştur.

Köşe Yazıları  KATEGORİSİNDEN HABERLER

Barış Pınarı Harekatı

Barış Pınarı Harekatı Barış Pınarı Harekatı

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi? Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Basına ve Kamuoyuna!

Basına ve Kamuoyuna! Basına ve Kamuoyuna!

''Dokunabilecekler''

''Dokunabilecekler'' ''Dokunabilecekler''

MHP'de Kurultay Komedisi!

MHP'de Kurultay Komedisi! MHP'de Kurultay Komedisi!

Geleneksel aklın İttifakı mı?

Geleneksel aklın İttifakı mı? Geleneksel aklın İttifakı mı?

1 Mayıs yaklaşırken!

1 Mayıs yaklaşırken! 1 Mayıs yaklaşırken!

Kilis ve düşen füzeler!

Kilis ve düşen füzeler! Kilis ve düşen füzeler!

Fotoğraf Makinesi Kampanyası ( 2008-2012-2015 )

2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO

2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO

2008 – Toplam: 1000 EURO

Bitti

2012 - Seyit  ÇAĞLAR : 30 Euro  

  2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro

  2012 - Ali ASLAN : 10 Euro

  2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro

  2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro

  2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro

  2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro

  2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 -Murat İLHAN

           (Zeynal oğlu):50Euro

  2012 - Fatma İLHAN

           (Hasan Kızı):10 Euro

  2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro

  2012 - Elif GÜN :10 Euro

  2012 - Piri İlhan

          (Minnet oğlu):30 Euro

  2012 - Hüseyin YILMAZ

         (Güldalı oğlu):30 Euro

  2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro

  2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro

  2012 - Hüseyin İLHAN

           (İbrahin oğlu):20 Euro

  2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro

  2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro

  2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro

  2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro  

  2012 - Yusuf ALTUN  : 20 Euro

  2012 - Mehmet İNCE : 15  Euro

  2012 - Mustafa(Vaylo)

             OLGUN:50 Euro

  2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro

  2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro

  2012 - Veli ÇAĞLAR  : 10 Euro

  2012 - Fahri ÖKSÜZ  : 20 Euro

  2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro

  2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN

             DEDE:10 Euro

  2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro

  2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro

  2012-Hüseyin Rahmi

          ÖZTÜRK:50 Euro

  2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro

  2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro

  2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro

  2012 - Sezai ALTUN : 10 uro

  2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro

  2012 - Veli İLNCE : 10 Euro

  2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro

  2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro

  2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro

  2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro

  2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro

  2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro

  2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro

  2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro

  2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro

  2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro

  2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro

  2012 - Hasan (Fikriye)

             ÖZACAR:20 Euro

  2012 - Ahmet KAYGUSUZ

           (Arguvan’lı):10 Euro

  2012 - Avades ALTUN

            ( Der. Bşk.):50 Euro

  2012 - Havaşin MARKET

             (Arguvan’lı):20 Euro

  2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro

  2012 - Haydar ER

            (Müslüm oğlu):50 Euro

  2012 - Tamam SOFU :10 Euro

  2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro

  2012 - REISE BIRO

     Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro   

  2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro

  2012 - EURO SÜPER MARKET

             DARMSTADT:20 Euro

  2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro

  2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro

  2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro    

  2012 - Hüseyin AYDOĞDU

            (Şahin oğlu): 50 Euro

  2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro

  2012 - İsmail SEVİM

  (Haydar oğlu): 20 Euro

  2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro

  2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro

  2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU

           (Süleyman oğlu) : 20 Euro

  2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro

  2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro

  2012 - Bektaş ile Hünkar

             ALTUN: 80 Euro    

  2012 -  TOPLAM : 1915 EURO  

   Bitti

2015 - Eski bozulan makinenin

           sigortasından alınan:75 EURO

2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO

2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO

2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO

2015 – Murat İLHAN

(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO

2015 – Abbas PEKTAŞ

(Yusuf oğlu): 50 EURO

2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO

2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO

2015 –  Hasan ALTUNOK

(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO

2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO

2015 – Hasan KARAKOÇ

 (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri SOFU : 10 EURO

2015 – Haydar GÜN : 50 EURO

2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO

2015 – Veli İNCE : 10 EURO

2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO

2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO

2015 – Hüseyin YILMAZ

(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO

2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO

2015 – Avades ALTUN : 50 EURO

2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO

2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO

2015 – Hüseyin AKKAYA

( Yeter Oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri İLHAN : 50 EURO

2015 – Haydar ER : 50 EURO

2015 –  Hüseyin ÇAVUŞ

(Igdırlı):10 EURO

2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO

2015 – Mesut  İLHAN : 20 EURO

2015 – Hüseyin ÖKSÜZ

(Naki oğlu) : 20 EURO

2015 – TOPLAM : 1075 EURO

Bitti

2012 - Sayfası…

2015 Sayfası…


Fotoğraf Makine Kampanyası -2021

2021 - Ahmet ASLAN: 500 EURO; 2021-Ali ŞEN “Arguvan”: 500 EURO; 2021 – Zeynal AKDOĞAN: 200 EURO;  2021 – Ali ÖZACAR: 50 EURO; 2021 – Vahap İLHAN: 50 EURO; 2021 – Vedat İLHAN: 50 EURO;  2021 –Robert YANAR: 50 EURO; 2021 – Can YANAR: 50 EURO; 2021 – Özkan ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Ecevit ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Erol YILMAZ: 50 EURO; 2021 – Abbas YÜCEL: 50 EURO; 2021 – Metin İLHAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ÖZİLHAN: 50 EURO; 2021 – Zeynal ÜSTÜNER “Arguvan”: 100 EURO; 2021 – Eyüphan AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ŞENOL: 50 EURO; 2021 – Ali Ekber GÜLER: 50 EURO; 2021 – Hüseyin YILMAZ-Ali oğlu-: 50 EURO; 2021 – Oktay TURAN “İğdirli”: 50 EURO; 2021 -  TOPLAM:2150 EURO; 2021 – Latife ile Hüseyin GÜN “İstanbul” 1 ad. Video çekim için aydınlatma LED:1250.TL. ; 2021- Yusuf EROL: 200 TL; 2021 – MAKİNE VE LED AYDINLATMA ALINDI. KITILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİM. www.aliseydi-sevim.com

Bilgisayar Alımı : 650 Euro - 2022

Almanya Ober-Ramstad'dan, isminin açıklanmasını istemeyen Değerli bir arkadaşım: 650 EURO     Seyit ÇAĞLAR arkadaşımın öncülüğü ile. İkisine teşekkür ederim.

DUYURU TAKVİMİ

HARİTA: MALATYA FETHİYE

Aliseydi SEVİM Aliseydi SEVİM
Hele bakın gömleğimiz ne taraftan yırtılmış?
Aliekber Pektaş Aliekber Pektaş
Gül-güle büyük, efsane insan, lider: Fidel Kastro
Seyit Çağlar Seyit Çağlar
DAR AGACINA ASTILAR SEYIT RIZAYI,NEYLEYIM – Seyit ÇAĞLAR

LUZÜMLÜ TELEFONLAR



Kınay Çiçekcilik: 0 422 323 86 76
Kınay Çiçekcilik: 0 542 368 10 03

Karmen Çiçekcilik:0 422 323 10 84
Karmen Çiçekcilik:0 542 210 16 69

Sahan Yemek: 0 422 325 29 30
Sahan Yemek:0 530 227 02 79

Orhan Yemek: 0 422 336 88 22
Orhan Yemek: 0 533 720 20 09

Gülüstan(Sevim) Kuaför: 0 422 322 81 65
(Aliseydi) Karakaş Emlak: 0 422 324 20 60

Yazıhan Belediyesi: 0 422 751 40 54
Kaymakamlık Makamı: 0 422 751 42 12
Yazıhan Maliye: 0 422 751 41 12
Yazıhan Tapu: 0 422 751 42 00
Yazıhan Hastahane: 0 422 751 41 05
Yazıhan Nüfus: 0 422 751 42 30

Ziraat Bankası /Yazıhan:  0 422 751 44 03
Emlak / Nihat GÜLER: 0 422 325 15 34
Mobil: 0 532 794 24 02

Yazıhan Emlak / Kaya Emlak
Süleyman KAYA: 0 537 380 05 04

MASKİ
Malatya Su İdaresi
Arıza: 185
Genel Müd. :377 74 44
444 51 44

Elektrik Arıza
444 91 86

Telefon Arıza ve Bilgi
444 1 444

İnternet Arıza

444 1 375







FACEBOOK

Sık Sorulan Sorular

Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.

2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.

2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.

Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.

Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.

Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,

Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.

Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır

Site Sloganımız: 2005 - 2024

2005 &  2024
www.aliseydi-sevim.com
aliseydisevim@gmail.com 

Otobüs Seferleri

                     OTOBÜS SEFERLERİ

         MALATYA                               FETHİYE

                                                          06,10

          07:15                                       08:30

          09:45                                       11:00

         13:30                                        14:45

         16: 00                                       17:00

         18:30                                        19:45

Tüm videolar

  Prof.Dr. Sinan CANAN
 

Prof.Dr. Sinan CANAN

İzlenme:8152

   
  Mutlu Olmak: Özgür Bolat at TEDxIhlasCollegeED
 

Mutlu Olmak: Özgür B

İzlenme:8256

   
  Prof. Dr. Acar BALTAŞ
 

Prof. Dr. Acar BALTA

İzlenme:7554

   
  DOĞA İÇİN ÇAL 4 - ALYAZMALIM SELVİ BOYLUM - HD
 

DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL

İzlenme:17958

   

Ayın Şiiri


Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.


Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;


bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,


bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,


insanları ezip geçmeye,


günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,


bir kısım insanlara kızıp


tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!



Can Yücel


Mydeign Haber Temaları -http://habersitesikur.tk

Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi
Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.