AKTÜEL TARİHÇE EBRULİ ALMANYA ANTALYA DÜĞÜNLER OKUL DUYURU BAŞSAĞLIĞI ÖZEL HABER
Kaddafi, gaddarlık: iç ve dış mihraklar(?!)Tarih 05 Nisan 2013, 04:28 Editör: Editör Aliseydi SEVİM

Kaddafi, gaddarlık: iç ve dış mihraklar(?!)

Kaddafi, gaddarlık: iç ve dış mihraklar(?!)

Egemenler hep kendi çıkarları ve ikballerini toplumun, vatanın istikbali ile bir gösterme ve birleştirme eğilimindedirler.  Hatta, Demirel’in ünlü deyimiyle: “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim,” diyecek kadar da pişkindirler. Meydanlarda ve mikrofon karşılarındaki retorik buram buram hamaset kokar ve işsizin, umutsuzun duyguları, düşleri “nurlu ufuklar” edebiyatı ile sömürülür…

Fakat, onları iktidara getiren ve orada tutan seçim ve siyasi partiler kanunu bir türlü değişmez. Siyasetin finans kaynağı olan: Kamu İhale Mevzuatı, evrensel ölçülere göre düzenlenmez. Gelir ve giderlerin şeffaflığından hep bahsedilir; fakat her gelen bu akçeli kamu kaynaklarının işleyişi üzerine bir kalın şal daha örter. Basın özgürlüğü baskılanmakta ve egemen gücün borazanlığını yapanların işleri tıkır, diğerlerinin ise çizmenin dışına çıkmasına izin verilmemekte.

Ahmet Altan, bir makalesinde hatırladığım kadarıyla mealen: “bir politikacı vatan millet diye söze başlıyorsa hemen oradan toz olun; çünkü sizi soymaya hazırlanıyordur, ellerinizi kaldırıp duvara dayanın diyeceği an meselesidir,” demişti.

Nurlu ufuklar vaadiyle ve kediye yüklesen, kedinin tırsmıyacağı bir servetle gelirler bu koltuklara; fakat katarlar taşıyamaz saltanatından elde ettikleri serveti… Vatan millet derler; vatandaşını en başta kendileri soyar, “mili” menfaatinin anasını kendi ikballeri uğruna bellerler…

Özgürlük, eşitlik hak hukuk teraneleri, türübünlere oynayan, talan, rant saltanatının devamına yarayan illusyonist gösterilerdir.

Bütün bu sistemlerin foyası, monarşilerden kısmi demokrasiye kadar olanı halkın sokağa çıkması ile kendini belli eder. Sokak turnusol kâğıdıdır. Halka hizmet için var olduğunu söyleyen tiran, oligarşi, elitist grup yada bunların karışımından bir yapının rengini, niteliğini ayan beyan ortaya çıkarır.

Kendisi için gerçekten hak, hukuk adalet, eşitlik, özgürlük ve refah isteyen halkın iradesi: “vatanın ve milletin varlık, birlik ve bütünlünün düşmanı iç ve dış mihrakların kullandığı bir avuç çapulcu” sözde gerekçesi ile gerekiyor ve gücü yetiyorsa  kanla bastırıl ve zindanlar bunlarla doldurulur, işkence gören insanların ahı arşa ulaşır…

Bertrand Russell: “Vatan için ölünür, öldürülmez.” der; ama bunlar vatandaşına zulmeden sistemi, “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” şiarıyla, bütün insanı değerleri tuzla buz ederek, vatandaşı teferruat konumuna indirger, sistemi ve devleti kutsallaştırırlar.

Oysa çağımızın ulaştığı uygarlık ölçütünde: Kutsal olan insan hayatıdır… AİHM, bir içtihadında: “İnsan haysiyet ve şerefi de, yaşama hakkı kadar kutsaldır,”der.

***

Sanayi ötesi çağın teknolojik ve ekonomik gelişimleri, ulaşım ve iletişim sistemlerini öyle bir noktaya getirmekteki, sınırlar harita üzerindeki çizgiler ve ulusal devletlerse küçük bir küredeki tek bir büyük devletin yerel(özerk, federatif) birimleri haline hızla dönüşmekte.

İletişimin gücü ve hızı internet, Google, Facebook vb. ve uydu yayınları ile gün ışığı gibi sınırları aşmakta. Üç paraya akşamleyin binilen uçakla, kahvaltıyı dünyanın öbür ucunda yapabilmek mümkün hale gelmiştir…  E-Ticaret, PC’nizin yada Ipod’unuzun klavyesinde birkaç tıklama ile başka bir kıtadan alışveriş yapabilmenizi mümkün hale getirmiş; üretim ve ürünlerin hedef kitlesi devletlerden çok bireylere hitap eden hızlı bir dönüşüm göstermektedir.

Bu açıdan baktığımızda ise totaliter yönetimleri ve tiranları yıkan, sistemleri demokrasiye dönüştüren sanayi, teknoloji, ulaşım, taşıma ve iletişimin bu evrimi ve eğitim seviyesinin ulaştığı bu seviyedir. Altyapıdaki bu köklü değişim, kendisi ile uyumlu olan siyasal sistemlerin de temelini oluşturmakta.

Arap ülkelerinde patlayan ve ülkemizde ise çıkan büyük gürültülü çalkalanmalar başka bir deyimle eski yapıyı 8-10 richter ölçeğinde sarsıp yerle bir eden asıl “iç ve dış mihrak” depremi bu olsa gerek.

Bu ise insanları sürü gibi yönetebilmenin zorluğu önündeki en büyük engel ve belli bir demokrasi ile ekonomik kalkınmanı zorunlu temelini hazırlamaktadır.

Mesela, bu teknoloji sayesinde Anadolu’nun ücra bir köşesinde benim gibi vasat bir insan dahi Fransa’nın dünya çapında baskı yapan Le Monde Gazetesindeki bir mülakattan haberdar olabiliyor.

Konumuzla alakalı olması ve ona ışık tutması bakımından, Türkiye’nin dünyaya dönük yüzü olan İkinciGrup’un editörlerinden AC/ÇŞ,

Alman sosyolog Hartmut Rosa’nın, ‘Hızlanma, zamanın sosyal eleştirisi’ başlıklı incelemesi üzerine Le Monde Magazine’ in 29-8-2010 tarihli sayısında yaptığı uzun bir mülakatı çevirmiş.

Le Monde soruyor. Hartmut Roza yanıtlıyor.

“Hartmut Rosa: Pre-modern çağda, yani büyük sanayi devriminden evvel, şimdiki zaman en az üç nesili birbirine bağlayabiliyordu, zira, Dünya, büyük baba ile torunu arasında değişmiyordu. Modern çağda, yani XX. yüzyılın ilk yarısında şimdiki zaman bir nesile indi: büyük baba, torununun şimdiki zamanıyla kendisininkinin aynısı olmayacağını biliyordu. Yeni nesiller yeniliğin vektörleri oluyorlardı; görevleri ‘yeni bir Dünya’ yaratmaktı, Mayıs 1968′ de olduğu gibi.

Bugün, yani hiper modernlikte, dünya, bir nesil zarfında birkaç defa değişiyor. Babanın, aile hayatıyla, yeni mesleklerle, yeni teknolojilerle ilgili olarak, çocuğuna öğreteceği bir şey kalmadı. 18 yaşındaki birisinin, 10 yaşlarını anlatırken ”evvel” dediğini duyuyoruz. Şimdiki zaman kısalıyor, kaçıyor; gerçeklik ve kimlik hislerimiz aynı hareket içerisinde azalıyor.

(…)Bu yüzden hızlı fikir ve hızlı siyasi tepki çağında yaşıyoruz

(…)Geçen ayın veya birkaç gün evvelinin, bazen birkaç saat evvelinin bize çok önemli gibi gözüken haberlerinin ne çabuk hafızamızdan kaybolduklarını gözlemlemek çok çarpıcı. Bazen hiçbir iz bırakmadıklarını bile görüyoruz. (…)Tarihte ilk çıkan gazeteler, bize günün haberlerini vermekle yetiniyorlardı; bugün bu artık yetersiz kalıyor. CNN gibi devamlı canlı haber televizyon kanalları belirdi, dünyanın her bir yanından gelen haberler dakikası dakikasına güncelleşebiliyorlar. Dünya haberleri 24 saat durmaksızın akan bir haber ırmağına dönüştü. Burada da teknik hızlanma sosyal değişime sebep olmaktadır. Giderek hızla dağılan haberler, medyaların ve finansal pazarların anında tepkilerine yol açmaktadır. Saat 12′ de¨bildiğimiz Dünyanın durumu, saat 16′ da değişiyor.

(…)Bu kıskaçtan kimsenin kurtulma şansı yok.” Diyor Hartmut Roza.

“Yine aynı grubun Le Monde Gazetesinden yaptığı çeviride: Fransız sosyolog Alain Touraine,  Le Monde’nin sorularını şöyle yanıtlıyor.

Le Monde: Bu “yeni dünya” yı  bireyler mi, organize gruplar mı ortaya çıkaracaklar?

Alain Touraine: Kollektif toplum hayatımızı değiştirebilecek “büyük hareketler” aşağıdan gelecek.  Demokrasi, protesto edenlerden, yiyecek ekmek bulamayan yoksullardan,  özgürlülükleri olmayanlardan, kendileri ifade edemeyenler ve temsil edilmeyenlerden gelecek. Bugün ne kadar aşağıya inerseniz o kadar hayat ve hareketler ”canlı” ve ‘yaşıyor’. Fransa da, birey tarifimiz“belirsiz”. Ben, “tebaa” kelimesini tercih ederim ve bireyi tanımlamak için her zaman Hannah Arendt in şu cümlesini kullanırım: ”İnsanların hakları olmaya hakları var”

Temel olarak “hak” talep ediliyor. Bu açıdan “internet “ inanılmaz bir fırsat. Çeşitli konular, tartışmalar, infialler, hızla yayılıyor ve bu durum da insanların bilinçlenmesini ve harekete geçmesini sağlıyor.

‘Demokrasi’ en aşağıdan gelecek ve yeni dönemin baş aktörleri, internet, insan hakları, ekoloji ve kadınlar… olacak diyor, Fransız sosyolog Alain Touraine. (ÇŞ/İkinciGrup)”

***

Libya’nın tiranı Kaddafi’nin 30-40 milyar dolarlık servet(hırsızlığı)inden bahsediliyor. Hatta İtalyan Fiat’ın %15 hissedarı olabileceği dahi konuşuluyor. Belki de önemli olan çalıp çırptığının miktarı değil, “halka hizmet” retoriğine rağmen halkı soymak; “devletin bütünlüğünden” bahsedip, kendi saltanatı için devleti, ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmek ve 42 yıldır bir sülük gibi halkın kanını emmesi yetmezmiş gibi, bu defada onların(halkın) kanını akıtmaktır…

Benim yandığımsa bu gaddarların halkta taraftar bulmasıdır.

Tiranlar Narsis olur. Kendi kafalarında oluşturdukları illüzyonu hakikat sanır ve zamanın değişen ruhunu göremez…

Bu körlük hatırımıza, Şili diktatörü Pinochet fıkrasını getiriyor.

Pinochet ölüm döşeğinde yatarken, yaveri yanına yaklaşmış.

“Halk sizinle vedalaşmaya geldi, efendim” demiş.

Pinochet zorlukla gözlerini açıp sormuş.

“Nereye gidiyorlar?” diye…

***

Kaddafi, tam bir metroseksüel erkek olma titizliği ile saçını boyuyor, yüzüne estetik yaptırıyor, manikür, pedikür vs. ile hayatın kendinden götürdüklerinin gizlemeye çalışıyor. Siyasal arenada ise sokağa çıkanlara: “bunlar bir avuç çapulcu” diyerek, zamanın ruhunu, tarihin değişim gücünü gizlemeye çalışıyor; fakat nafile…

Kaddafi ailesi ilan ettikleri sokağa çıkma yasağına ve olağanüstü hale yalnızca kendileri uyuyorlar. Sokağa, caddeye ve meydanlara çıkamıyorlar… Caddeler, sokaklar ve meydanlar halkla dolup taşıyor. Şehirler, ilçeler beldeler birer birer halkın eline geçiyor, Kaddafi’nin bayrağını indirip kendi bayraklarını asıyorlar…

Kaddafi ailesi, hala gitmekte olanın halk olduğunu sanıyor… Sahi siz söyleyin, giden kim?

 

a.s.

27 Şubat 2010

(Çin, arama motorları ile anlaşıp yada onları engelleyerek “halk hareketlerinin haber ve görüntülerine mani olmaya çalışmakta. Bu teknolojik yapı ile bu konuda başarılı olmak pekte mümkün değil.)

Not: Konuya merak uyandırmak için eşim Gülender ile oğlum Hüseyin’e şu yazıya bir göz atın, fikrinizi bilmek istiyorum diyorum?  Gülender hatırımı kırmamak için okuyor; fakat Hüseyin okumaya yanaşmıyor. Zaten bu kadar uzun yazıyı kimse okumaz diyor… Ben de Facebook’ta 660 arkadaşım var,  %1’i okusa 6-7 kişi okur diyorum. Hatta Facebook’ta ismi olmayan; fakat okuyacağını bildiğim birkaç isim daha var. Umarım oğlum Hüseyin haklı çıkmaz.

Birkaç yazımıza İngilizce, İtalyanca ve Rusça yazılmış yorum mesajları geldi; fakat Türkçe gelmedi. Spam değil bunlar… Kimileri Google Tranlate’de çevirerek te okuyor, bende onların tepkilerini Google Translate’den çevirerek okuyorum.


  |  Bu haber 4546 defa okunmuştur.

Köşe Yazıları  KATEGORİSİNDEN HABERLER

Barış Pınarı Harekatı

Barış Pınarı Harekatı Barış Pınarı Harekatı

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam Gazap Üzümleri ve Dinle Küçük Adam

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi? Öz eleştiri' mi, yoksa takkiye mi?

Basına ve Kamuoyuna!

Basına ve Kamuoyuna! Basına ve Kamuoyuna!

''Dokunabilecekler''

''Dokunabilecekler'' ''Dokunabilecekler''

MHP'de Kurultay Komedisi!

MHP'de Kurultay Komedisi! MHP'de Kurultay Komedisi!

Geleneksel aklın İttifakı mı?

Geleneksel aklın İttifakı mı? Geleneksel aklın İttifakı mı?

1 Mayıs yaklaşırken!

1 Mayıs yaklaşırken! 1 Mayıs yaklaşırken!

Kilis ve düşen füzeler!

Kilis ve düşen füzeler! Kilis ve düşen füzeler!

Fotoğraf Makinesi Kampanyası ( 2008-2012-2015 )

2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO

2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO

2008 – Toplam: 1000 EURO

Bitti

2012 - Seyit  ÇAĞLAR : 30 Euro  

  2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro

  2012 - Ali ASLAN : 10 Euro

  2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro

  2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro

  2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro

  2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro

  2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro

  2012 -Murat İLHAN

           (Zeynal oğlu):50Euro

  2012 - Fatma İLHAN

           (Hasan Kızı):10 Euro

  2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro

  2012 - Elif GÜN :10 Euro

  2012 - Piri İlhan

          (Minnet oğlu):30 Euro

  2012 - Hüseyin YILMAZ

         (Güldalı oğlu):30 Euro

  2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro

  2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro

  2012 - Hüseyin İLHAN

           (İbrahin oğlu):20 Euro

  2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro

  2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro

  2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro

  2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro

  2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro  

  2012 - Yusuf ALTUN  : 20 Euro

  2012 - Mehmet İNCE : 15  Euro

  2012 - Mustafa(Vaylo)

             OLGUN:50 Euro

  2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro

  2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro

  2012 - Veli ÇAĞLAR  : 10 Euro

  2012 - Fahri ÖKSÜZ  : 20 Euro

  2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro

  2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro

  2012 - Hasan AKŞAHİN

             DEDE:10 Euro

  2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro

  2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro

  2012-Hüseyin Rahmi

          ÖZTÜRK:50 Euro

  2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro

  2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro

  2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro

  2012 - Sezai ALTUN : 10 uro

  2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro

  2012 - Veli İLNCE : 10 Euro

  2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro

  2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro

  2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro

  2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro

  2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro

  2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro

  2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro

  2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro

  2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro

  2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro

  2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro

  2012 - Hasan (Fikriye)

             ÖZACAR:20 Euro

  2012 - Ahmet KAYGUSUZ

           (Arguvan’lı):10 Euro

  2012 - Avades ALTUN

            ( Der. Bşk.):50 Euro

  2012 - Havaşin MARKET

             (Arguvan’lı):20 Euro

  2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro

  2012 - Haydar ER

            (Müslüm oğlu):50 Euro

  2012 - Tamam SOFU :10 Euro

  2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro

  2012 - REISE BIRO

     Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro   

  2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro

  2012 - EURO SÜPER MARKET

             DARMSTADT:20 Euro

  2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro

  2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro

  2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro    

  2012 - Hüseyin AYDOĞDU

            (Şahin oğlu): 50 Euro

  2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro

  2012 - İsmail SEVİM

  (Haydar oğlu): 20 Euro

  2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro

  2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro

  2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU

           (Süleyman oğlu) : 20 Euro

  2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro

  2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro

  2012 - Bektaş ile Hünkar

             ALTUN: 80 Euro    

  2012 -  TOPLAM : 1915 EURO  

   Bitti

2015 - Eski bozulan makinenin

           sigortasından alınan:75 EURO

2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO

2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO

2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO

2015 – Murat İLHAN

(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO

2015 – Abbas PEKTAŞ

(Yusuf oğlu): 50 EURO

2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO

2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO

2015 –  Hasan ALTUNOK

(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO

2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO

2015 – Hasan KARAKOÇ

 (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri SOFU : 10 EURO

2015 – Haydar GÜN : 50 EURO

2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO

2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO

2015 – Veli İNCE : 10 EURO

2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO

2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO

2015 – Hüseyin YILMAZ

(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO

2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO

2015 – Avades ALTUN : 50 EURO

2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO

2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO

2015 – Hüseyin AKKAYA

( Yeter Oğlu) : 20 EURO

2015 – Piri İLHAN : 50 EURO

2015 – Haydar ER : 50 EURO

2015 –  Hüseyin ÇAVUŞ

(Igdırlı):10 EURO

2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO

2015 – Mesut  İLHAN : 20 EURO

2015 – Hüseyin ÖKSÜZ

(Naki oğlu) : 20 EURO

2015 – TOPLAM : 1075 EURO

Bitti

2012 - Sayfası…

2015 Sayfası…


Fotoğraf Makine Kampanyası -2021

2021 - Ahmet ASLAN: 500 EURO; 2021-Ali ŞEN “Arguvan”: 500 EURO; 2021 – Zeynal AKDOĞAN: 200 EURO;  2021 – Ali ÖZACAR: 50 EURO; 2021 – Vahap İLHAN: 50 EURO; 2021 – Vedat İLHAN: 50 EURO;  2021 –Robert YANAR: 50 EURO; 2021 – Can YANAR: 50 EURO; 2021 – Özkan ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Ecevit ÇAKIR: 50 EURO; 2021 – Erol YILMAZ: 50 EURO; 2021 – Abbas YÜCEL: 50 EURO; 2021 – Metin İLHAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ÖZİLHAN: 50 EURO; 2021 – Zeynal ÜSTÜNER “Arguvan”: 100 EURO; 2021 – Eyüphan AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin AKDOĞAN: 50 EURO; 2021 – Hüseyin ŞENOL: 50 EURO; 2021 – Ali Ekber GÜLER: 50 EURO; 2021 – Hüseyin YILMAZ-Ali oğlu-: 50 EURO; 2021 – Oktay TURAN “İğdirli”: 50 EURO; 2021 -  TOPLAM:2150 EURO; 2021 – Latife ile Hüseyin GÜN “İstanbul” 1 ad. Video çekim için aydınlatma LED:1250.TL. ; 2021- Yusuf EROL: 200 TL; 2021 – MAKİNE VE LED AYDINLATMA ALINDI. KITILIMCILARA TEŞEKKÜR EDERİM. www.aliseydi-sevim.com

Bilgisayar Alımı : 650 Euro - 2022

Almanya Ober-Ramstad'dan, isminin açıklanmasını istemeyen Değerli bir arkadaşım: 650 EURO     Seyit ÇAĞLAR arkadaşımın öncülüğü ile. İkisine teşekkür ederim.

DUYURU TAKVİMİ

HARİTA: MALATYA FETHİYE

Aliseydi SEVİM Aliseydi SEVİM
Hele bakın gömleğimiz ne taraftan yırtılmış?
Aliekber Pektaş Aliekber Pektaş
Gül-güle büyük, efsane insan, lider: Fidel Kastro
Seyit Çağlar Seyit Çağlar
DAR AGACINA ASTILAR SEYIT RIZAYI,NEYLEYIM – Seyit ÇAĞLAR

LUZÜMLÜ TELEFONLAR



Kınay Çiçekcilik: 0 422 323 86 76
Kınay Çiçekcilik: 0 542 368 10 03

Karmen Çiçekcilik:0 422 323 10 84
Karmen Çiçekcilik:0 542 210 16 69

Sahan Yemek: 0 422 325 29 30
Sahan Yemek:0 530 227 02 79

Orhan Yemek: 0 422 336 88 22
Orhan Yemek: 0 533 720 20 09

Gülüstan(Sevim) Kuaför: 0 422 322 81 65
(Aliseydi) Karakaş Emlak: 0 422 324 20 60

Yazıhan Belediyesi: 0 422 751 40 54
Kaymakamlık Makamı: 0 422 751 42 12
Yazıhan Maliye: 0 422 751 41 12
Yazıhan Tapu: 0 422 751 42 00
Yazıhan Hastahane: 0 422 751 41 05
Yazıhan Nüfus: 0 422 751 42 30

Ziraat Bankası /Yazıhan:  0 422 751 44 03
Emlak / Nihat GÜLER: 0 422 325 15 34
Mobil: 0 532 794 24 02

Yazıhan Emlak / Kaya Emlak
Süleyman KAYA: 0 537 380 05 04

MASKİ
Malatya Su İdaresi
Arıza: 185
Genel Müd. :377 74 44
444 51 44

Elektrik Arıza
444 91 86

Telefon Arıza ve Bilgi
444 1 444

İnternet Arıza

444 1 375







FACEBOOK

Sık Sorulan Sorular

Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.

2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.

2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.

Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.

Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.

Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,

Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.

Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır

Site Sloganımız: 2005 - 2024

2005 &  2024
www.aliseydi-sevim.com
aliseydisevim@gmail.com 

Otobüs Seferleri

                     OTOBÜS SEFERLERİ

         MALATYA                               FETHİYE

                                                          06,10

          07:15                                       08:30

          09:45                                       11:00

         13:30                                        14:45

         16: 00                                       17:00

         18:30                                        19:45

Tüm videolar

  Prof.Dr. Sinan CANAN
 

Prof.Dr. Sinan CANAN

İzlenme:8152

   
  Mutlu Olmak: Özgür Bolat at TEDxIhlasCollegeED
 

Mutlu Olmak: Özgür B

İzlenme:8256

   
  Prof. Dr. Acar BALTAŞ
 

Prof. Dr. Acar BALTA

İzlenme:7554

   
  DOĞA İÇİN ÇAL 4 - ALYAZMALIM SELVİ BOYLUM - HD
 

DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL

İzlenme:17958

   

Ayın Şiiri


Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.


Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;


bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,


bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,


insanları ezip geçmeye,


günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,


bir kısım insanlara kızıp


tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!



Can Yücel


Mydeign Haber Temaları -http://habersitesikur.tk

Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi
Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.