Aliekber Pektaş / ‘Son dakika’ !

‘Son dakika’ !

Sevgili okuyucular,

Son dakika ! TV veya Radio kanalarıyla haberleri izlemek, dinlemek insana keyif verir. Huzur verir. TV izlediğimde, ekranlarda beliren, ‘son dakika’  manşetleri geçerken, pür dikkat kesilirim. Her ‘son dakika’ manşeti geçtiğinde artık içim burgulur oluyor. Genellikle, ‘son dakika’ manşetleri, …. şu kadar asker, ‘şehit’ veya polis, ‘şehit oldu.

Veya ‘’terörüst’lerle çatışmalarda, kahraman askerlerimiz, polislerimiz, ……. kadar terörüst etkisiz hale’ getirdiler.  Vatan, ‘hain’i’  Öldürdüler.

Türkiye basını, insan yaşamına değer vermediği gibi, yaşamını kaybedenlerin cenazesine’de saygı duymamaktadır. Çatışmalarda yaşamını kaybedenler konusunda’da, taraf olmaktadır. Bir tarafı, ‘şehit’ mertebesine koyarken, bir tarafı, ‘terörüst’ olarak damgalayıp, yaşamını kaybedenin, insan oluğunu algılamaktan yoksundur.  Yaşamını kaybeden kim olursa olsun, asker, polis, gerilla sonuçta insandır.

Türkiye Medyası’nın, ‘terörüst’ ve ‘vatan hain’i’ suçlamasına gelince, vatan’ı, ‘kasalarındaki para’ olarak görenlerin, vatanı, ‘pazarlarken’ vatanseverlik akıllarına dahi gelmez.

Türkiye Medyası, görsel ve yazılı olarak, ‘son dakika’ haberleri verirken, taraflı davranmakta, basın yayın ahlakına uygun davranmamaktadır.

Türkiye Medyası,Türk Silahlı Kuvvetleri, TSK veya Emniyet bünyesinde yaşamını kaybedenlerle ilgili olağanüstü, ‘abartılı’ haberler yaparak yayınlarını, ‘şehitler’ üzerinden, reyting hesapları üzerine kurgulamktadır.

Türkiye Medyası, genellikle TSK mensubları, Emniyet güçleriyle çatışmlarda yaşamını kaybeden, katledilen gerilla, devrimci sosyalist güçlerin mensublarının yaşamlarını kaybetmelerini görmezlikten gelmektedir.

Ellerinden gelse, muhalif güçlerin devlet güçleriyle girdikleri çatışmalarda yaşamını kaybeden mensublarını, teşhir için kullanmaktan çekinmemektedir.

Türkiye Medyası, ‘son dakika’ manşetlerinin, bazen tiksindirici olduğunu, basın ahlıkına uymayan bir yöntemle verildiğini hatırlatmak isterim.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde, TSK veya Emniyet bünyesinde çatışmalarda, kendi içindeki sorunlarda hayatını kaybeden asker ve polis personel, genellikle sıradan, alt gelir grubuna dahil insanların çocuklarından oluşmaktadır.

Aynı şekilde, PKK saflarında mücadele ederek yaşamını kaybeden gerillalarda, sıradan alt gelir gruuna dahil Kürt köylü esnaflarının çocuklarından oluşmaktadır.

‘Son dakika’! ‘şehitlerimiz’ sonsuzluğa uğurlandı. Her şeyden önce, ‘şehit’ sözcüğü,çatışma veya kazaran yaşamını kaybeden insanların yakınlarının acısını hafifletmek için kullanılmaktadır. Türkiye Medyası, ‘şehit’ sözcüğü üzerinden duygu sömürüsü yapmaktadır.

Türkiye Medyası, ülkemizin bir bölümünde, adı konmamış bir savaş olanca hızıyla devam ederken, ‘son dakika’ manşetleri ile, savaşı kanıksatan haberleri gündeme getiren haber kanalları, TV yayınları ile suç işlemektedirler.

‘Son dakika’ manşetleri ile ‘şehitler’ üzerine anlatılan methiyelerle, yoksul insanların  çocuklarının savaş alanlarına sürülmesi yaşamlarını kaybetmeleri propağanda aracı olarak kullanılmaktadır.

‘Son dakika’ manşetleriyle,kardeş kanının akıtılmasının propoğandası yapılmaktadır. Toplum artık, günde onlarca insanın, gençlerimizin haksız ve anlamsız bir savaşın girdabında yaşamını kaybetmesini kanıksar duruma gelmiştir.

12 Eylül 1980 öncesi, siyasal ikilimin en sıcak olduğu dönemlerde, sol veya sağ cennahtan bir insan yaşamını kaybettiğinde, toplumda bir tepki oluşmaktaydı. Bugün bu tepkiyi gözlemlemek mümkün değildir.

Hergün onlarca, asker, emniyet güçleri ve gerilla yaşamını kaybetmekte, cenaze törenleri düzenlenmekte, toplum bu durumu kanıksamış ve sessizliğe gömülmektedir.

Var olan, ‘tepki’ belli güçlerin kışkırtmalarıyla, ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’ türünden ırkçı, faşist zihniyetin, gerçek toplumsal tepkileri törpüleyen tavırlarından başkası değildir.

Gerçek tepki, bütün bu olumsuzlukların birinci derecede sorumlusu olan, ülkeyi yöneten hakim güçlere ve AKP hükümetine karşı oluşması gerekmektedir.

Ülkeyi yöneten güçler, AKP hükümeti, kaybedilen her canın arkasında, ‘taktiri ilahi’ diyerek, kendi sorumluluğunu, ‘tanrıya havele’ etmektedir.

Türkiye Medyası, AKP  hükümeti veTürkiye Cumhuriyetinin, ortak kanaati olan, ‘taktiri ilahi’ zihniyetin bir manüpülasyon aracı kullanılmaktadır.

Yazımı noktalarken, onurlu ve halkın özgür haber alma talebine saygı gösteren basın kurumlarını ve mensublarını kutlamak isterim.

Aliekber Pektaş 23.09.12