Anasayfa » Bayramlar
Eski günler iyiydi(?)
İnsanlar ile hayvanlar bir arada uyum içerisinde yaşardı... Öyleki başımızdan bit, sırtımızda pire eksik olmazdı. Bu günkü gibi “Sokaktaki Dostlar,” evcil hayvanlar diye kedi köpek ilgisi yoktu. Zaten onlar ile bir ve beraberdik, her yerde ve her zaman. Mesela, malların konulduğu ahırın kapısı ile bizlerin odalarının ve mutfaklarının kapısı -çoğu evlerde - aynı salona açılırdı. Evimizin birtek ana kapısı vardı. Bu ana kapıdan mallarda, insanlarda aynı kapıdan eve girer çıkarlardı.
İnekler, danalar, eşekler, atlar aynı ana kapıdan dışkılayarak ortak kullanımımız olan salonlarımızın girerek ahırına giderdi. Bizlerde “soyka, tamda edecek yeri buldu” der, malların kirlettiği mayısları kürekler ile alır orayı süpürür odalarımıza ve evlik dediğimiz mutfaklarımıza girer çıkardık.
İneğin böğürtüsü, eşeğin anırışı, horozun ötüşü, çocukların çığırışı ile bizim bağıra çağıra masallar anlattığımız, dedikodular edip, bazan efkarlanıp bir türkü aldırmamız ile kahkahalar atarak ettiğimiz sohbetler birbirine karışarak hoş bir senfoni oluştururdu. Yatağımızın üzerindeki kedinin uyurken çıkardığı mırıltı, penceremizin önünde köpeğin ürmesi, tavandaki mertekten farenin başımıza toprak dökerken ki tıkırtısı ile bir bütünlük içerisinde yaşardık.
Eski günler çok iyiydi.
İmar planından kimsenin haberi yoktu. Damlar (Evler) rastgele farklı anlayışlara göre(labirent gibi) dizilmiş ve iç içe ve karmaşık bir cadde ve sokak düzenleri, yada düzensizlikleri vardı. Bu böyle olunca, birinin evinin gübrelik olan arkası diğerinin evini önüne yada yan tarafına denk geliyordu.
Her damın bitişiğinde yada arkasında bir hayvan gübreliği vardı. Sizin damın arkasındaki gübrelik diğerinin damının önüne, diğerinin evinin arkasındaki gübrelikte kendinizin evinin önüne denk geliyordu. Yani doğa ile ile iç içeydik. Kir ile temizlik, güzellik ile çirkinlik birbirine karışmıştı. Bu ise bize gayet doğal, normal geliyordu. “Steril olmalı” denen bir kavram gündemimizde ve dilimizde yoktu.
Bu günkü gibi her yanı karo / fayansla kaplı, binlerce liralık bataryaların takıldığı duşu, duşu kabini, küvet, fokur fokur suların kaynadığı, gömme banyaların yada size suyla masaj yapan spaları olan, düğmesine basılıp yada musluğundan ayarlandığında istediğin zaman ve miktarda sıcak suların aktığı banyolar yoktu. Ter kokuları özel parfümlerimiz gibi kokar, hatta hepimiz aynı koktuğumuzdan pis kokularımızı bile alamazdık. Çünkü on, onbeş günde bir banyo yapabilirdik çoğu zaman. Banyo yapmak, kendi boş ağırlıkları 3-4 kğ olan, içerisindeki sularla her biri on kilogramı aşan bakır bakraçlar ile çeşmeden eve su taşımayı gerektirirdi. İş bununlada bitmez. Kazanlarda suyu ısıtırken iyice yanan tezek dumanı ile islenmeyi ve banyoda olamadığı için müsait(mahrem) bir yere teş(bakır ve aleminyum büyük leğen) koymak, çoğu zaman bu yer ineklerin bulunduğu ahır olurdu, oralarda yıkanmayı ve teştteki suları dökmeyi gerektiritirirdi.Yani iş uzun ve yorucu olduğundan, bu iş ertelenirdi ha ertelenirdi.
Yemek tabağı gibi pırıl pırıl kirletmeye kıyamayacağınız karbeyaz, yüzünüze gülen gibi duran taharet ve kendini temizleme düğmesi olan porselen klozetler ve tuvalet(oo, yüz numara, kenef,hela son deyişle lavabo) taşları yoktu. Sıkıştığınızda duldalanacağınız ve hacetleneceğiniz yer, ya hayvan (ahırları)barınakları, yada dışarda genellikle hayvan gübrelerinin yığıldığı yerler ve oralardaki kuytulardı. Hayvan dışkıları ile insan dışkılarının karışımından oluşurdu doğal gübre. Yoktu üzerinde “sensetiv-hassas” yazan ıslak mendil ve kokulu iki yada üç katlı pamuktan yumuşak tuvalet kağıtları… Bulacağın taşla mı, bir kesekle mi bunların (ıslak mendil yada tuvalet kağıdının) işini yaparsın sana, koşullara kalmış. İbrikle bu işi yapanların sayısı bir köyde parmakla sayılamayacak kadar azdı.
Yaz sıcaklarında rahat uyuyabilmek için doğal klimadan yararlanırdık. Bunun için damlara yün yataklarımızı serir, yorgaları üzerimize alır içerisine girerdik. Gecenin zifiri karanlığında sırtüstü yatar, büyük bir coşku ile gökteki yıldızlara bakarken hayallere ve ardından da binbir gece masalları gibi rüyalar gördüğümüz uykuya dalardık. Bu gece çok iyi uyuduk dediğimiz gece ile kastettiğimiz, esen rüzgarın, fırtınanın üzerimizde ki yorganı alıp bir kenara savurmuş, evlerin bitişiğindeki gübreliklerden ve yerden kaldırdığı toz toprakla saçımızı, başımızı; ağzımızı, gözümüzü... doldurmuş olmasını kastederdik. Yani doğal klima bu idi. Gece akrep yada böcek vurmasının olmamasını, damın bacasından yada siyükten uykulu uykulu düşüp bir yerimizin kırılmamasını büyük bir şans sayardık. Hayatımız böyle hareketli ve neşeli geçerdi...
Bu muydu? O özlemle, derin ahlar çekerek dile dökmeye çalıştığımız mazi? Dünün nostaljisini yaparken güncelin ve atinin iyisi, güzeli doğrusunu neden düşüncenin konusu yapamıyoruz.
Eski güzel, iyi günler… Yok yok efendim, hiçbir şeyimiz yoktu; fakat “eskiden insanlık vardı, büyük küçük vardı” mı demek istiyorsunuz?
“Küçüklerin büyüklere saygısı kalmadı. Eski günler daha iyiydi,” ibaresinin milattan önce altıncı yüzyılda da söylendiğini bir yazar anlatmıştı.
Bu sözlere cevap vermekte, verilecek cevabı anlamakta daha düzeyli eğitilmiş zeka gerektiriyor. Beni aşar; fakat yinede kanılarımı arz etmek isterim. “Normal’in kriteri, bir zaman ve mekanda çoğunluğun yapıp ettiği ve iyi doğru ve güzel kabul ettiği şeylerdir…”
“Değişen maddi dünyada yukarıdaki maddi hayat için bu gün iyiydi, güzeldi, doğruydu demenin hakikatte bir anlamı kaldı mı?.” Dünkü maddi hayatın normali ve iyisi, güzeli ve doğrusu “o” idi. Bu günün “yeni normali” açısından “o” iyi ve doğru tedavülden kalkmış geçmiş akçe pullara döndü…
Yani, “çağımızın yeni normali” çok değişti ve göz açıp kapayıncaya kadar hızla değişen bir dünya var ve bunun içerisinde ona ayak uyduramayan, kendini zamanın ruhuna göre güncellemeyen insanlar var…
Üç nokta olarak bu yazıya bölüm arası veriyorum. Eskiden vardı da şimdi yok denen “o insanlık” anlayışı ne idi? Bu hususta yapılacak yorumlara ve tanımlara( verilebilecek olası örneklere) göre ilerde yazacağım bir yazı ile cevap vermek istiyorum.
A.Sevim
19 Temmuz 2020
| Bu haber 14260 defa okunmuştur.
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO2008 – Toplam: 1000 EUROBitti2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro 2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro 2012 - Ali ASLAN : 10 Euro 2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro 2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro 2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro 2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro 2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro 2012 -Murat İLHAN (Zeynal oğlu):50Euro 2012 - Fatma İLHAN (Hasan Kızı):10 Euro 2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro 2012 - Elif GÜN :10 Euro 2012 - Piri İlhan (Minnet oğlu):30 Euro 2012 - Hüseyin YILMAZ (Güldalı oğlu):30 Euro 2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro 2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro 2012 - Hüseyin İLHAN (İbrahin oğlu):20 Euro 2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro 2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro 2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro 2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro 2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro 2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro 2012 - Mustafa(Vaylo) OLGUN:50 Euro 2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro 2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro 2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro 2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro 2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro 2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro 2012 - Hasan AKŞAHİN DEDE:10 Euro 2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro 2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro 2012-Hüseyin Rahmi ÖZTÜRK:50 Euro 2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro 2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro 2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro 2012 - Sezai ALTUN : 10 uro 2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro 2012 - Veli İLNCE : 10 Euro 2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro 2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro 2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro 2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro 2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro 2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro 2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro 2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro 2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro 2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro 2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro 2012 - Hasan (Fikriye) ÖZACAR:20 Euro 2012 - Ahmet KAYGUSUZ (Arguvan’lı):10 Euro 2012 - Avades ALTUN ( Der. Bşk.):50 Euro 2012 - Havaşin MARKET (Arguvan’lı):20 Euro 2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro 2012 - Haydar ER (Müslüm oğlu):50 Euro 2012 - Tamam SOFU :10 Euro 2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro 2012 - REISE BIRO Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro 2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro 2012 - EURO SÜPER MARKET DARMSTADT:20 Euro 2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro 2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro 2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro 2012 - Hüseyin AYDOĞDU (Şahin oğlu): 50 Euro 2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro 2012 - İsmail SEVİM (Haydar oğlu): 20 Euro 2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro 2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro 2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU (Süleyman oğlu) : 20 Euro 2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro 2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro 2012 - Bektaş ile Hünkar ALTUN: 80 Euro 2012 - TOPLAM : 1915 EURO Bitti2015 - Eski bozulan makinenin sigortasından alınan:75 EURO2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO2015 – Murat İLHAN (Sarhoş amcanın torunu):50 EURO2015 – Abbas PEKTAŞ (Yusuf oğlu): 50 EURO2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO2015 – Hasan ALTUNOK (Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO2015 – Hasan KARAKOÇ (Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO2015 – Piri SOFU : 10 EURO2015 – Haydar GÜN : 50 EURO2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO2015 – Veli İNCE : 10 EURO2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO2015 – Hüseyin YILMAZ (Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO2015 – Avades ALTUN : 50 EURO2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO2015 – Hüseyin AKKAYA ( Yeter Oğlu) : 20 EURO2015 – Piri İLHAN : 50 EURO2015 – Haydar ER : 50 EURO2015 – Hüseyin ÇAVUŞ(Igdırlı):10 EURO2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO2015 – Hüseyin ÖKSÜZ(Naki oğlu) : 20 EURO2015 – TOPLAM : 1075 EUROBitti 2012 - Sayfası…2015 Sayfası…
2008 – Ahmet ASLAN: 400 EURO
2008 – Diğer arkadaşlar: 600 EURO
2008 – Toplam: 1000 EURO
Bitti
2012 - Seyit ÇAĞLAR : 30 Euro
2012 - Aliman SEVİM : 40 Euro
2012 - Ali ASLAN : 10 Euro
2012 - Hasan AĞKAYA : 20 Euro
2012 - Ali ALTUNOK :20 Euro
2012 - Ali İhsan GÜLER : 50 Euro
2012 - Metin ÖKSÜZ : 30 Euro
2012 - Naki ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Rıfat ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 - Hüseyin ÖKSÜZ : 50 Euro
2012 -Murat İLHAN
(Zeynal oğlu):50Euro
2012 - Fatma İLHAN
(Hasan Kızı):10 Euro
2012 -Zeynep KORYÜREK:20 Euro
2012 - Elif GÜN :10 Euro
2012 - Piri İlhan
(Minnet oğlu):30 Euro
2012 - Hüseyin YILMAZ
(Güldalı oğlu):30 Euro
2012 - Turabi TEMİZ : 20 Euro
2012 - Hikmet GÜLER : 40 Euro
2012 - Hüseyin İLHAN
(İbrahin oğlu):20 Euro
2012 - Hasan ÇEVİKER : 10 Euro
2012 - Zeynep GÖÇER : 20 Euro
2012 - Necmettin ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Sultan AKKOYUN: 50 Euro
2012 - Ali Ekber PEKTAŞ : 20 Euro
2012 - Yusuf ALTUN : 20 Euro
2012 - Mehmet İNCE : 15 Euro
2012 - Mustafa(Vaylo)
OLGUN:50 Euro
2012 - Ahmet OLGUN : 50 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN :10 Euro
2012 - Aliseydi UÇAR : 50 Euro
2012 - Veli ÇAĞLAR : 10 Euro
2012 - Fahri ÖKSÜZ : 20 Euro
2012 - Kasım YILMAZ : 50 Euro
2012 - Kadir ÇAĞLAR : 20 Euro
2012 - Hasan AKŞAHİN
DEDE:10 Euro
2012 - Hacı ÖZSEVİM : 20 Euro
2012 - Duran AYDOĞAN:30 Euro
2012-Hüseyin Rahmi
ÖZTÜRK:50 Euro
2012 - Ahmet ÖZTÜRK (Köln):30 Euro
2012 - Vahap ÇEVİKER :10 Euro
2012 - Kenan GÜVERCİN : 10 Euro
2012 - Sezai ALTUN : 10 uro
2012 - Bektaş AKŞAHİN : 20 Euro
2012 - Veli İLNCE : 10 Euro
2012 - Ziyade ŞENKAYA : 10Euro
2012 - Hasan KARAGÖZ :10 Euro
2012 - Hasan AKDOĞAN : 10 Euro
2012 - Hüseyin AKDOĞAN 10 Euro
2012 - Turan GÖÇER : 10 Euro
2012 - Cengiz SEVİM : 20 Euro
2012 - Bektaş Hacı AKŞAHİN:10 Euro
2012 - İsmail AĞKOÇ : 20 Euro
2012 - Aliekber AKKAYA : 20 Euro
2012 - Erdinç ASLAN : 10 Euro
2012 - Ali ARKADAŞ :10 Euro
2012 - Hasan (Fikriye)
ÖZACAR:20 Euro
2012 - Ahmet KAYGUSUZ
(Arguvan’lı):10 Euro
2012 - Avades ALTUN
( Der. Bşk.):50 Euro
2012 - Havaşin MARKET
(Arguvan’lı):20 Euro
2012 - Hasan ÖKSÜZ : 10 Euro
2012 - Haydar ER
(Müslüm oğlu):50 Euro
2012 - Tamam SOFU :10 Euro
2012 - Musa ÇİFTÇİLER: 10 Euro
2012 - REISE BIRO
Firat, Ober-Ramstadt :20 Euro
2012 - Vahap ASLAN(Culfalı): 30 Euro
2012 - EURO SÜPER MARKET
DARMSTADT:20 Euro
2012 - Hüseyin ER (Köln) : 50 Euro
2012 - Vedat ÇALIŞKANOĞLU: 5 Euro
2012 - Kamber ÇAKMAK : 5 Euro
2012 - Hüseyin AYDOĞDU
(Şahin oğlu): 50 Euro
2012 - Meliha YÜCEL : 50 Euro
2012 - İsmail SEVİM
(Haydar oğlu): 20 Euro
2012 - Necati-Zekine KILIÇ :20 Euro
2012 - Erdal ÇALIŞKANOĞLU: 20 Euro
2012 - Hüseyin ÇALIŞKANOĞLU
(Süleyman oğlu) : 20 Euro
2012 - Yılmaz GÜLER: 20 Euro
2012 - Mehmet AKDOĞAN:20 Euro
2012 - Bektaş ile Hünkar
ALTUN: 80 Euro
2012 - TOPLAM : 1915 EURO
2015 - Eski bozulan makinenin
sigortasından alınan:75 EURO
2015 – Aliseydi KARGIN : 50 EURO
2015 – Erdoğan BIÇAKCIOĞLU : 50 EURO
2015 – Sefa ALTUN : 50 EURO
2015 – Murat İLHAN
(Sarhoş amcanın torunu):50 EURO
2015 – Abbas PEKTAŞ
(Yusuf oğlu): 50 EURO
2015 – Yusuf ALTUN : 30 EURO
2015 – Merdan ŞENOL : 50 EURO
2015 – Hasan ALTUNOK
(Hüseyin&Hatice oğlu) : 20 EURO
2015 – Abbas KORYÜREK : 30 EURO
2015 – Hasan KARAKOÇ
(Donjuan'ın oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri SOFU : 10 EURO
2015 – Haydar GÜN : 50 EURO
2015 – Hacı ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Abbas ÖZSEVİM : 25 EURO
2015 – Ali Ekber AKŞAHİN : 20 EURO
2015 – Veli İNCE : 10 EURO
2015 – Ali Agırdemir (Köln): 50 EURO
2015 – Kasım YILMAZ : 50 EURO
2015 – Hüseyin YILMAZ
(Filip - Fattey bibini torunu):50 EURO
2015 – Hüseyin ÇİFTÇİLER : 50 EURO
2015 – Avades ALTUN : 50 EURO
2015 – Ali İhsan UÇAR : 25 EURO
2015 – Seyit ÇAĞLAR : 20 EURO
2015 – Hüseyin AKKAYA
( Yeter Oğlu) : 20 EURO
2015 – Piri İLHAN : 50 EURO
2015 – Haydar ER : 50 EURO
2015 – Hüseyin ÇAVUŞ
(Igdırlı):10 EURO
2015 – Naki ÖZSÜZ : 20 EURO
2015 – Mesut İLHAN : 20 EURO
2015 – Hüseyin ÖKSÜZ
(Naki oğlu) : 20 EURO
2015 – TOPLAM : 1075 EURO
2012 - Sayfası…
2015 Sayfası…
Mer. Zıddı AKŞAHİN'in Defin Süreci - Malatya Fethiye
Mer. Zıddı AKŞAHİN'in Defin Süreci - Malatya F...
Başsağlığı: Zıddı AKŞAHİN'i Kaybettik
Mer. Aksoğ(Birgül) ÇEVİKER'in Defin Süreci - 09 Kasım 2024
Mer. Aksoğ(Birgül) ÇEVİKER'in Defin Süreci - 0...
Mer. Necmettin ÖKSÜZ'ün Defin Süreci - Malatya Fethiye
Mer. Necmettin ÖKSÜZ'ün Defin Süreci - Malatya...
Başsağlığı: Aksoğ (Birgül) ÇEVİKER'i Kaybettik
Başsağlığı: Aksoğ ÇEVİKER'i Kaybettik
Sitemizin güncellenmesi devam etmekte.
2011 yılından bu güne kadar olan veriler işlendi; Açılmayan videoların sebebi, o videoların bulunduğu hesabımızı Youtube’nin silmesinden dolayıdır.
2011 yılı öncesine ait olan verilerin işlenmesi zaman alacak. Fakat hemen hemen geçmişe ait olan resimlerin tamamının kopyası var. Yakında onların tamamına nasıl ulaşacağınız açıklanacaktır.
Aradığınız eski haberleri bulmak için: Sayfamızın üst ve alt kısmındaki menüde “Arşiv” linkini tıklayınız. “Anahtar Kelime” karşılığına aradığınız haber başlığından bir iki kelime yazın, “Haber Ara” yı tıklayın.
Aradığınız kelime başlıkları sıralanacaktır. Büyük harfle aradığınızı bulamazsanız, küçük harflerle yazın.
Başka bir yolla “Google” ye yazıp arayın. Google sitemizdeki haberi bulur. Bütün bunlara rağmen aradığınız bulamazsanız,
Sitemizin alt ve üst kısmındaki "İletişim" menüsünü tıklayıp, bana mesaj gönderiniz.
Yazar isimlerinin sıralanması otomatik olarak, en son yazan yazarın en üste gelmesi şeklinde oluşmaktadır
2005 & 2024www.aliseydi-sevim.comaliseydisevim@gmail.com
OTOBÜS SEFERLERİ
MALATYA FETHİYE
06,10
07:15 08:30
09:45 11:00
13:30 14:45
16: 00 17:00
18:30 19:45
Tüm videolar
Prof.Dr. Sinan CANAN
İzlenme:8078
Mutlu Olmak: Özgür B
İzlenme:8190
Prof. Dr. Acar BALTA
İzlenme:7494
DOĞA İÇİN ÇAL 4 - AL
İzlenme:17898
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.
Bir lokma ekmek ( ve zevk) için şerefini çiğnetmeye;
bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
bir zamanlık mevki için el ayak öpmeye,
insanları ezip geçmeye,
günlük menfaatler için onurunu terk etmeye,
bir kısım insanlara kızıp
tüm insanlara düşman olmaya değmez bu hayat!
Can Yücel
Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi Ekstrafikir.com mydesign haber temasıdır.