Sony Alpha A77 II Wi-Fi Digital SLR CameraBir biz mi varız?’ İlk makine, bir defa arıza vermişti. Sanırım 2011. Gönderdim. Değerli arkadaşımız Yusuf ALTUN yaptırıp gönderdi. Sonra başka bir makine alındı. Tamir edilen makine tekrar bozuldu. Yusuf’a gönderdim. Yusuf ile Seyit arkadaşımızda ücretsiz tamir için uğraşmışlar, fakat bu mümkün olmamış. Tamir ücretine 350 Euro demişler.
Durum böyle olunca tamirden vaz geçildi. Yeni bir makine alınması daha doğru diye düşünüldü. Bu konu gündeme gelince aşağıda isimleri geçen arkadaşlarımız yeni makine alınması için aşağıdaki rakamlarda destek olmuşlar.
İlk makine “card error ve mecihine error” hatası vererek arıza vermeye başlamıştı. Sonra bu hale geldi. Sonraki alınan elimizdeki makine (4. yıl) bu sene iki üç kez benzer hata verdi. Harici flaş 2 defa tamir gördü şimdi yine arıza veriyor. İlk tripot kırıldı. Geçen yıl Almanya'da iken dernek Başkanımız Erdoğan BICAKCIOĞLU'nda küçük bir tripot görüp istemiştim. Erdoğan'da al götür dedi. Her makinenin bir kullanım ömrü var. Bu süreç sonunda, bir parçasını değiştirsen diğer parça arıza veriyor. Mesela, “Minolta Makinenin” tanıtımında yüz bin deklanşör ömrü gibi bir ibare geçmişti. Tabii, on paralık makinenin on, yüz paralık makineninse yüz deklansörlük ömrü olabileceği varsayılabilir. Bunun gibi…
Madem böyle bir alım işlemi başladı, elimizdeki denginde “çıplak gövde” bir Sony makine almak daha doğru karar gibi geldi bana. “Çıplak gövde” makine ne demek? Pilsiz, Objektifsiz, CD kartsız, şarj aletsiz… Çünkü elimizdeki makinenin Objektifleri, CD kartları, pilleri bu Sony marka makine ile uyumlu ve kullanılabilir. Son aldığımız makinenin bu gün biraz geliştirilmiş modeli Sony bir makine seçtim, Amazon gibi büyük bir firmadan.. . Bu makine çıplak gövde(objektifsiz) 1000 - 1050 EURO fiyatında. Bu makine başka piyasalarda yarı kat pahalı. Yukarıdaki parçalar dahil bu fiyat gözüküyor.
İkinci makine için böyle bir dayanışma kampanyası yapılırken, beni arayıp, “ben bu işe para vermeyeceğim.” Hatta, alınan makineye en büyük bağışı yapan bir arkadaşıma: “Her toplumsal dayanışmada sende varsın bizde varız. Falan, filanın ismi hiç geçmiyor, ‘bir biz mi varız?’ Oysaki bu makine her Fethiyeli için kullanılıyor, dedim” dedi.
Beni o zaman arayan, sevip saydığım bu abim, iyi niyetle söylemişti bunları. Gerek kendisinin, gerek aynı soy adındaki o sülalenin, Fethiye için yapılan her dayanışmada isminin ön sıralarda geçtiğine şahidiz… Eyvallah. Fakat, bu ağabeyimizin, “burada yalnızca biz mi varız?” serzenişi hakkındaki fikrimizi bu gün arz etmek istiyorum. Tabii, bu makine kampanyasının, toplum adına yürütülen bütün faaliyetlerin "küçük" bir parçası olduğunun altını çizerek, söylüyorum söyleyeceklerimi... Bu yazıyı özelde makine ve bahsi geçen kişiye yanıt vermek gibi gözükse de, asıl bu gibi anlayış üzerinde genel bir düşünce egzersizi, felsefe yapmak için yazıyorum! Bu dünyaya çıplak gelir, çıplak gideriz… Böylece bütün parasal, maddesel varlığımız olduğu gibi, madde olan tenimizde toprağa karışarak bir gün ve her şey “bizim - benim -, olmaktan çıkar. Toprak(madde)den gelen, toprağa(maddeye) gider; Haktan gelen ve ömrümüz sonlandığında mutasavvıfların “sır” oldu dediği, ruhumuzda, Hakk’a gider… Bir fani olarak bu dünyadaki ömrümüz sonlandığında, musalla taşında din adam, iki önemli soru sorar. Birinci soru: “ merhumu nasıl bilirdiniz?..” İkinci olarak ise, kulun kusursuz olmayacağı varsayımına istinaden, “Hakkınızı helal edin!” der. Yer yüzündeki bütün servetlerin kaynağı önce Allah, sonra toplum(İnsan)dır. Maddi zenginliğin bir kısmını, (Allah) toplum için kullanmakta, o kişinin “manevi zenginliğidir.”Başka bir deyimle bu “gönül zenginliğidir, diyebilmek.” Şükür Tanrı bana iş vermiş, aş vermiş…Mal mülk sahibi yapmış. Beni namerde muhtaç etmemiş. Tam tersine Tanrı bana, karınca kararınca bir insanın, bir toplumun yarasına merhem, derdine derman olmak gibi şefkat, merhamet, rahmet ve cömertlik… gibi nice gönül zenginliği de vermiş. Ben yalnızca “parasal açıdan varlıklı” değil, toplumun gözünde, gönlünde de “varlık” gösteren (var olan) adamım, demek ve dedirtmek… Bırakın musalla taşında din adamının “merhumu nasıl bilirdiniz?” sorusunu, yaşarken bile kendine: “iyi bir komşu, iyi bir arkadaş, benim içinde, toplum içinde hakkeden... Allah işini gücünü rast getirsin “o çok iyi bir insan”dı(r). “Helal olsun, böylesi insanlara… Keşke daha çok olsa böylesi insanlardan dedirtmek!” Varlıklı; fakat “toplum nezdinde varlığı ile yokluğu bir” insan olmak yerine; hele ki var, keşke şurada olsaydı, mümkün olsa fotokopisi çekilip çoğaltılmak istenen, bir gün emri Hak olur ve bu dünyadan göçüldügünde hasretle, özlemle ve rahmetle anılmak… Tanrı her iki dünyada da Hak Erenlerine yoldaş etsin, işini gücünü rast getirip yolunu açık mekanını nur etsin denilmek mi, isteriz?!... ‘Bir biz mi varız?’ demiştiniz ya?.. Haa… Nasıl var olmanız (varlık göstermeniz) yada “varla yok arasında bir olmak, (olmamak)” hususundaki karar size kalmış! Şundan hiç şüphe(miz)niz olmasın... Tanrı kaderimizi, hikayemizi (ikbal ve mazimizi) kendi elimizle yazar ve bozar. Ben, bir cenaze töreni söz konusu olduğunda, "bensiz de" o cenaze kaldırılıp toprağa verilecek; bir düğün söz konusu olduğunda "bensiz de" o salonda pistler oyuncularla dolacak ve o düğün yapılacak, diye düşünür, sonrada bana yakışan nedir diye sorar kendi kendime ve orada olmaya karar veririm. Özetle; “Hayat (bu çark) sensizde, bensiz de devam eder” ve bir nihayete ulaşır. Soru şudur: “Başkasının yapıp ettiği başkasına yakışandır; bize yakışan nedir?..” Evet, önümüzde hayat sahtı (masası) üzerinde Lev-i Mahfuz(Hayat Defterimiz) ve elimizde kalemle, bu hayat masasının başındayız.Ömrümüz sonlanana kadar önümüzde duracak olan biyografimize (bize yakışan) ne yazalım?!. Ne yazalım?!. “Sürç-i lisan ettiysek affola” A.S. 28 Ocak 2015 Not:Bu kampanyaya katılanların isimlerini ve verdikleri miktarları yukarıya yazıyorum. Aynı zamanda bu isimleri sitemizin ana sayfasındaki sağ bloklardan birini içine kayan yazılar olarak ekleyeceğiz. Bu kampanyaya destek olmak isteyen, Yusuf ALTUN’la irtibat kurabilir.
| Bu haber 22828 defa okunmuştur.
|
Fotoğraf Makinesi Kampanyası ( 2008-2012-2015 )
Fotoğraf Makine Kampanyası -2021 |