Çeşitli Haberler… Malatya / Fethiye


Açıklama: Çeşitli Haberler… Malatya / Fethiye
Kategori: Aktüel
Eklenme Tarihi: 04 Nisan 2013
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 18:31
Site: Fethiye'nin Dünyaya Açılan Penceresi
URL: http://www.aliseydi-sevim.com/yazar.asp?yaziID=292



Dün hava sıcaktı. Bu dün serinledi ve sabahtan beri yağmur yağıyor… Soba yakma ihtiyacı duyuyor insan.

***

Hasan Güneş, Malatya’daki evinde ayağı kaymış ve düşmüş. Bir hafta kadar yatmış. Şimdi iyi imiş.

Geçen gün, birahanelerin bulunduğu Cezmi Kartay’da bir birahane sahibi ve yanındaki kişiler kursunlanmış ve bir kişi ölmüş.

Üç gün önce Cengiz KAÇAR arabası ile kaza yapmış. Yanındaki arkadaşı ölmüş. Cengiz ise hafif denilebilecek yaralarla bu kazadan sağ salim kurtulmuş. Akşam aradım ve görüştüm. Sesi de iyi geliyordu, kendiside ciddi bir yaralanmanın olmadığını söyledi.

Hasan amcaya ve Cengiz KAÇAR’a geçmiş olsun der acil şifalar dileriz.

***

İki gündür Aysel, Medine ve Sultan abla’nın inekleri kayıp.  Aysel abla, danası ile birlikte gitti diyor. “Geze geze dengeser oldum.”  ”Yağmurda ıslandım, bu günlük bu kadar,” diyor.

Şimdi burada tartışılan konu ve sorulan soru şu. Şeytanın kulağına kurşun… Farzedelim ki bu inekler çalındı ve kurban olarak satıldı. Satın alanın bu kurbanın hırsızlık olduğunu bilmeden “Bismillah, ya Allah,” diye kestiğini düşünürsek, bu kurban tanrı tarafından kabul ve makbul sayılır mı?

Kurbanın hırsızlık olması, kesileni kurban olmaktan çıkarır ve murdar yapar. Fakat satın alan bilmeden helal parası ile bu kurbanı almışsa, bu kurbanın helal ve makbul olması gerekir…

Cevap bulunamayan soru ise helal ile haramın bir birine karışmış olması durumunda ortaya çıkmıştır.

***

Hüseyin KOÇ’un arabalarına eski eski dediler. Binmekte imtina ettiler. Hüseyin abi de iki minibüsünü satıp, ikisinin parasının üstüne de biraz borçlanarak 2007 model bir Mercedes minibüs aldı.

Gel görkü Hüseyin abi, eski araba kullana kullana yeni bir arabayı kullanmakta zorlanıyor. “Aliseydi, bir sürü düğme koymuşlar hangisine basacağımı şaşıyorum,” diyor. Bir defasında, durunca aşağıya indi. Kapıyı açacak düğmeye basmamış. İçerde kaldık ve çağırdık. Gülerek geldi, düğmeye bastı. “Baba, bir sürü düğme koymuşlar,” dedi.

Araba yeni; fakat diğer eski arabalar yine Hüseyin abiyi solluyorlar… Yeni arabayla, eski arabanın suratını bir türlü aşamıyor. Hüseyin ağabeynin bunca gayretine rağmen, Almancılar da gidince, üç beş yolcu kaldı… “Böğütte böyle oldu,” diyor Hüseyin abi.

Bunun üzerine Muharrem de gidip borca bir araba almış. Muharrem diyor ki: “hiç para vermeden bunu bana nasıl verdiler?” Hüseyin abi de: “Hüseyin Koç’un oğluyum dedi isen yeter, onlar benim mitilimi satıp bu borcu ödeyeceğimi biliyorlar,” deyip, övünerek gülüyor.

Hüseyin ağabeynin arabası hayırlı olsun.

***

Hüsniye SEVİM’in kırkı ile bayramı arasında zaman farkı olmadığından, Bayram yemeği ve kırkı niyeti ile verilecek olan yemek Bayramın son günü olan 09 Kasım Carşamba günü olacaktır.